KÜLTÜR KAVRAMI VE ÖNEMİ
Kültür kelimesi Türk diline Fransızca’dan gelmiştir. Toprağı işlemek, ekip biçmek anlamındadır.
Bu kavramı bilim, edebiyat ve sanat gibi çabaların mecaz yoluyla ilk aktaranlar Fransızlar değil, Latin’ler kullanmışlardır.
Latinler, Fransızlardan çok önce, çift süren el emeğiyle insan zekasını verimli kılan kafa emeği arasında benzerlik, yakınlık bulmuşlardır.
Tarla için olduğu gibi insan kafası içinde sırasına göre; “Kültür, görmemiş” diğer bir ifadeyle “işlenmemiş ekilmemiş” ya da “kültür görmüş” ekilmiş işlenmiş deyimini kullanmışlardı.
Kültür kavramı üzerinde iki görüş çarpışır.
Kültürü uygarlıka bir tutan görüş diğeri kültürü uygarlıktan ayıran görüş.
Ancak, kültür ve uygarlık kavramları arasında sınır çizmek, ve bunları tanımlamak güçtür.
Biz, burada bazı bilim adamlarının kültür ve uygarlık hakkındaki düşüncelerini açıklarsak;
- Saphir adlı bilgine göre, kültür üç anlam taşır.
-Kültür insanların yaşamında toplumsal yönden mirasa konduğu maddi ve manevi ögelerin tümüdür.
-İkinci anlamda kültür en yüksek noktasına erişen kişisel inceliktir. Bu bir çeşit davranış demektir. Daha doğrusu kültürlü insan deyimi bunu anlatır.
-Üçüncü anlamda kültür, herhangi bir toplumun yeryüzünde seçkin bir yer almasını sağlayan bir uygarlığın belirtisidir.
Bilgin E.B. Taylor’a göre, kültür; bilgiyi, inancı, sanatı, ahlakı, töreleri ve bağlı buunduğu toplumun üyesi olmak itibari ile kişinin kazandığı alışkanlıkları ve öbür hünerlerinin tümünü kapsayan çok çarpaşık bir bütündür.
Kültür ile uygarlık arasındaki farka gelince Max Iver’e göre, insanın çıkar sağlamak üzere belirli bir amaca ulaşmak için kullandığı her çeşit araç uygarlık ögeleridir. Tekniğe ait araçlar bunların başında gelir.
Kültür ögelerinin ereği ise sadece kendileridir.
Bunlar kendilerinden başka bir amaç için aracılık edemezler.
Esasında kültür yaşayış ve düşünüş tarzımızda hergünkü ilişkilerimizde sanatta, edebiyatta, dilde, sevinçli demlerimizde ve eğlencelerimizde yaradılışımızın kendisini açığa vurmasıdır.
Atatürk’de kültür kavramına çok önem veriyordu.
27 Ekim 1922 tarihinde Bursa’da yaptığı bir konuşmasında, “Ulusu ulus yapan, ilerletip yükselten kuvvetler vardır; Fikir kuvvetleri ve toplumsal kuvvetler… okul genç kafalara, insanlığa saygıyı, ulusa ve memlekete sevgiyi bağımsızlık şerefini öğretir…en önemli ve yükseltici görevlerimiz kültür işleridir. Kültür işlerinde ne yapıp, yapıp zafere ulaşmak gerekir. Herşeyden önce bilgisizliği ortadan kaldırmalıdır.
Kültür programımızın, kültür politikamızın temel taşı bilgisizliğin ortadan kaldırılmasıdır.
Günümüzde kültür kavramını ele alırsak; Dr. Erdal Atabek’in ifade ettiği gibi temeldeki kültür ne ise üst yapıdaki kurumlar ona göre biçimlenir.
Temeldeki kültürümüz, genelde “geleneksel, yöresel ve dinsel” özellikte bir kültürse, modern evler yapmamız, lüks arabalar kullanmamız, en yeni cep telefonları kullanmamız sizi “aydınlanma kültürü” sahibi yapmaz.
Bu konuyu haftaya daha ayrıntılı bir şekilde açıklamaya çalışacağım.
Kaynakça: İhsan Akay-Atatürkçülüğün ilkeleri Varlık yayımları 1964/İstanbul.