KİTLER KAPATILDI SIRA BİT’LERDE
KİT, Kamu iktisadi teşekküllerinin tavsiyesi büyük ölçüde gerçekleşti. Şimdi sıra BİT, Belediye iktisadi teşekküllerinde. Bunun da ilk adımı Büyükşehir kanunuyla gerçekleştirilmiş oldu.
Cumhurbaşkanı söz konusu yasayı imzalar imzalamaz resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe girdi.
İmza atmayacağını düşünenler yine yanıldı.
Aralarında hiçbir zaman iki başlılık olmadı. Olmasını beklemek de zaten saflık olurdu.
Ama bazen her şeye rağmen toplumun hassasiyetlerini gözetmek ve dikkate almak gerekmez mi? Bütünşehir yasası beklenen imzayla birlikte yürürlüğe girdi.
Başta Mahmutlarımız olmak üzere irili ufaklı yüzlerce belediye kapandı.
Kamu kurumlarıyla başlayan devletin tasfiyesi hızlı bir şekilde devam ediyor.
İktidara geldikleri 2002 yılından beri bu milletin alın teri olan tüm kurumları sattılar.
Satılan her kurumun, kuruluşlarıyla ilgili öyle hikâyeler var ki yürek dayanmaz.
Adamın birinin elinde tokmak, “Satıyorum, satıyorum saat tım” demesi bu kadar kolay söylenmemesi gereken bir kelime olmalıydı.
Birileri çıkıp ta, “Hani kamu kurumları satılınca her şey düzelecekti” diye sormalı artık.
İçinden çıkılmaz sorunlar açtılar başımıza.
Bu ülkenin neresinden tutsan elinde kalıyor. Laf salatasıyla geçen o kadar zaman kimsenin karnını da doyurmadı.
Taktik belli. Sürece göre, en milliyetçi, en demokrat, en halkçı, en kabadayı.
Bir zamanlar Türkiye İran olacak korkusundaydık, şimdilerde “keşke İran kadar olabilsek” diyecek duruma geldik. En azından halkının ruhunu okşayacak milli bir duruşları var.
Bazen ABD’ye inanılmaz sitem ediyorum. Çözün şu Ortadoğu sorununu da bizimkiler onlarla uğraşmak yerine ülkemizin öz meselelerine dönsünler.
Ağzını açan , “Somali, Suriye, Libya, Mısır, Gazze” diyor da. “Kendi ülkesinde ki yangını görmüyor. Sanki seçime orada girecekler.
Bu ülkede silahlı Terör varsa. Ekonomik terör de var. Yolsuzluklar, devleti hortumlamalar bir devleti zayıf düşürmek için silahlı terörden daha mı az etkili?
Madem dokunulmazlıkları kaldıracaksınız, kürsü dokunulmazlığı hariç hepsini kaldırın.
Ama yapamazlar.
Mecliste sumen altına atılan yüzlerce dosyada neler var neler.
Adalet mülkün temeliyse mülk babanızın malı mı?
O mülkün içinde yaşayan halk babanızın uşağı mı?
Neden sormuyorsunuz?
Neden fikrini almıyorsunuz?
Sizlerin bölgemizin kalkınmasında ne emeği var Allah aşkına?
“Şöyle kalkındık, böyle ilerledik” diyorsunuz da bizler bir türlü bunu göremiyoruz.
Kör müyüz?
Size bir on yıl daha versek, sattığınız tüm kurumları yerine koyabilecek yeteneğiniz ve kabiliyetiniz var mı?
10 Yılda kaç fabrika kurdunuz?
Peki, kaç fabrika sattınız?
Kaç yeni belediye kurdunuz?
Peki, kaç belediyenin kapısına kilit vurdunuz?
İşine gelmeyen bölgeyi işine gelene bağla. Böl parçala yarısını büyükşehir yarısını küçük şehir yap.
Köyü mahalle, mahalleyi köy yap.
Alanya il olacaktı, mahalle oldu. Mahmutlar ilçe olacaktı köy oldu. Seçimden önce söylediler. “Her şehre bir çılgın proje” diye. Bundan ala çılgınlık mı olur.
Her yere afişler asıp “Hayaldi gerçek oldu” dememişler miydi?
Hiç aklınıza gelir miydi?
Ülkenin belediyelerini kapatmak.
Eğitim çorba, Sağlıkta Torba, vatandaş ağzını açsa kolpa, parmağını kaldırsan “sorma”.
Durmak yok yola devam.
Bir gün yol biterse de uçarsınız artık. Siyasetçi uçmaz, seçmen uçurur değil mi?