KEDİDİR KEDİ
Tanesi 50 Bin Avro’dan 600 daire.
Aynı fiyat 600 adet lüks araba.
60000 adet akıllı telefon hem de en kıyağından.
Ülkemizde asgari ücret yaklaşık 300 Avro böl, 30 milyona…
Böldük; 100 bin ırgatın bir aylık maaşı demek.
300 Bin öğrenciye burs.
Emekliye fazladan %3 zam.
Fasulye ve patates fiyatlarındaki dalgalı kuru dikkate alsak bile ortalama 15 milyon kilo ortaya karışık yapabilirsiniz.
Rakam fena değil ama kafam karıştı.
Edebiyata yönelince rakamsal zekâmda bir gerileme olduğunu da itiraf edeyim.
Sayısalcıydım önceleri.
Sonra sıkıldım rakamların karmaşık ve iç karartıcı dünyasından sözel dünyanın kapılarını araladım.
Sözle ifade sanatı bazen rakamları gölgede bırakabiliyor.
Mesela rakamlar gerçektir ama sözlerle bunu yalanlamanız mümkün..!
Bazen de rakamlarla sözü susturmak mümkün.
Bastırırsın parayı açmayacağı kapı yoktur.
En son dünya gerçeğinden bahsediyorum Para, çekim alanına almayacağı insan sayısı bir elin parmaklarını geçmez. Güç ve kariyer demektir. ‘Para her şeyi yapar’ diyen adam, ‘para için her şeyi yapan adamdır’ sözü çok doğru…
Balın parmağa değil, vücuda sıvandığı bir dönemi yaşıyoruz.
İnanmayanlarda var inananlarda.
O kayıtların montaj olduğunu savunanların durumunu anlıyorum.
Birine sonsuz güvenir her platformda onu över ve tartışırsınız.
Sonra onun sizin anladığınız gibi bir olmadığını öğrenir ama yine de toz konduramazsınız..! Aslında toz konduramadığını kişi o değildir.
“Ah şu yanılmış olma fikri yok mu?”
Ya da çıkıp karşınıza bir dönem tartıştıklarınızın, “Ben sana söylememiş miydim” demesi.
Ne kadar can yakıcı bir durum değil mi?
Akıllılar, zayıf yanlarını bildiklerinden, yanılmayacaklarını ileri sürmezler.
Akıllı olmak lazım.
“Açtırma kutuyu, söyletme kötüyü” misali bir durum yaşıyoruz.
Kutular açıldı…
Dünyadaki en geçerli kurallardan birinin asla modasının geçmeyeceğini ispatlar nitelikte son yaşananlar. Bozulan dostluktan sonraki nefret, meyvelerin en öldürücüsüdür. Ve dostluk bozuldu…!
Para-yer yapımı, Para_lel yapımı?
“Soyulduğu halde GÜLEN adam hırsızdan bir şey çalmış demektir, boş yere üzülen ise kendi kendini soyar.”
Ve bu gün bu olup bitenlere sessiz kalanlar, “Düşen bir çığda, hiçbir kar tanesi kendisini olup bitenden sorumlu tutmaz” ama yine de elimizi vicdanımıza koyup bir düşünelim.
Ya doğruysa, Ya gerçekse her şey…….?