ÇOK YAŞA TOSUN PAŞA-Sudi Çandır

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Hemen hepimiz bu tipleri çok yakından tanırız. Caddemizde, sokağımızda, hatta aynı apartmanımızda bu tip insanlar mutlaka vardır.
Dışarıda saygılı, efendi, başı önünde kimseyle takışmayan bu tipler evlerinde aslan kesilir. Karısını, çocuğunu döver dışarıdaki pasifliğinin öcünü bu şekilde en yakınlarından çıkarır.
  “Tıpkı bizimkiler gibi”
7 Şubat 1918 Ermenilerin büyük Erzurum katliamının başlangıç tarihidir.
Rus ordusunda görev yapan Ermeni topçuları sokaklardan topladığı 270 masum insanı bir hamama hapsedip her türlü işkenceyi yaptıktan sonra 170 kişiyi katlettiler.12 Şubat tarihinde Erzurum garında 10 masum insanı öldürdüler. Onların bu katliamından rahatsız olan Rus Yarbay Twerdokhleboff bu olayların sorumlusu olan bir Ermeni’yi hapse tıkar.
İdam edileceğini öğrenen Ermeni cani şaşkınlıkla sorar,” Siz hiçbir Ermeni’nin bir Türk yüzünden öldürüldüğünü gördünüz mü?”
    Aradan yıllar geçse de Ermeni’lerin ülkemiz üzerindeki kötü emelleri hiç kabuk tutmadı.
1973_ 1980 yılları arasında Ermeni terör örgütü dünyanın çeşitli ülkelerinde 34 diplomatımızı şehit etti.
    Tarihsel kardeşliğimizi bildiği için Karabağ’ı işgal etti. Hala işgalci bir ülke konumunda olan Ermenistan’a ilk Gül_ücüğü bizimkilerden biri maça giderek verdi. Bu adım Azerbaycan ile aramızı açtı. Yetmedi Azerbaycan bayraklarını toplatıp çöpe attık.
    Dışarıda beyefendi, başı önünde hiç itiraz etmeyen, kendi insanına ise kan kusturan mantık!
    Oysa hepimizin içinden geçen duyguları bu davranışların tam tersi olan değimlidir.
Örneğin bizimkilerden ötekisi olan şahıs İsrailli çiftçiye,” Al organik tohumunu anana git” deseydi.
     Dayak yiyen İsrail askerlerine dönüp de ,” Kalkın ulan askerlik dayak yeme yeri değildir” deseydi.
      İşgalci Ermenistan’a “Gül” göndermek yerine “valla sizin kaderiniz böyle elden ne gelir” deseydi.
      Mayınları temizlemeye gelen İsraillilere ,”git kardeşim sen önce kendi pisliğinizi temizleyin” deseydi.
      Irak’ı işgal hazırlığında olan ABD ordusuna devlet izni olmadan topraklarımızı peşkeş çekmek yerine,” hadi coniciğim başka kapıya” deseydi.
      İran ile ABD arasında köprü olmak yerine sekiz yıllık süre içerisinde “Türk, Kürt” kardeşliğini pekiştirseydi.
      Kürt açılımından, Alevi açılımından bahsederken CHP’nin yeni genel başkanını hem Kürt, hem alevi diye suçlayıp ters köşe olmasalardı.
      En azından mavi Marmara gemisindeki yurttaşlara ,”Bakın patates ve soğanla helikopter düşmez, kömürden kimyasal silah, pirinçten mermi olmaz. Bu gıda maddelerini zavallı fakir insanları beş yılda bir ağınıza düşürmek için harcayın” hatırlatmasını yapsaydı.
O zaman bizimde kahramanımız olurlardı.
     Bu tiplere sokağımızda, caddemizde, hatta kapımızın dibinde bile rastlamak mümkünken, ülke yönetiminde rastlamak zor geldi bizlere.
Bunlardan biri Gazze’de ulusal kahraman ilan edildiği gün ben kara, kara düşünmeye başladım.
Neden mi? “Dedim ya, bizler evin içindeyiz”.
Hem,” Siz hiçbir Yahudi’nin bir Müslüman öldürdü diye yargılandığını gördünüz mü?”
Ben görmedim de ondan. Mutlu haftalar diliyorum.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

1 Yorum

  1. En azından mavi Marmara gemisindeki yurttaşlara ,”Bakın patates ve soğanla helikopter düşmez, kömürden kimyasal silah, pirinçten mermi olmaz. Bu gıda maddelerini zavallı fakir insanları beş yılda bir ağınıza düşürmek için harcayın” hatırlatmasını yapsaydı.
    O zaman bizimde kahramanımız olurlardı.
    çok doğru

    Cevapla
Giriş Yap

Mahmutlar Haber, En Güncel Haberler, Son Dakika - MahmutlarPost ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!