KARANLIK İŞLER-Mesut İlhan

Şok şok şok! “Perşembe’nin gelişi Çarşamba’dan bellidir” atasözümüz maalesef yine doğrulandı. Yaklaşık 1.5 yıldır MHP-CHP’li Belediye Başkanı Ali Çelik, AK Parti’li, MHP’li-CHP’li Belediye Meclis Üyesi Hasan Kısa ile gerçek CHP’li Meclis Üyeleri İbrahim Sayar, Mustafa Şimşek, Murat Can ve Mustafa Gezen ile kan uyuşmazlığı olduğunu defalarca bu köşeden yazdım.
Bazı aklıevveller saçmaladığımı, böyle olmasını istediğim için öyle yazdığımı, hatta yalancılıkla bile suçladılar beni.
“Şapka düştü kel göründü”
   Şimdi Kral çıplak.
O aklıevvellere soruyorum şimdi, Kim saçmalamış? Kim yalan söylemiş?…
CHP’li meclis üyeleri Başkan Ali Çelik’e, “Kamuoyunda belediye içerisinde iş bitiren kişiler var. Bunlarla belediyenin ilişkisini bitir. Biz senin yol arkadaşlarınızız, biz seçilmiş belediye meclis üyeleriyiz. Biz beraber yola çıktık. Bu yolu şaibesiz bir şekilde sonuçlandıralım” dediğini kamuoyunu aylardan beri deklare ediyorlar.
 Ali Çelik bu dört meclis üyesini bu isimlere değişti ve bu korkunç sonuç ortaya çıktı.
Şimdi ne olacak?
Meclis üyeleri “Daha yeni düğmeye bastık. Mahmutlar halkı doğruyu yanlışı gün gün takip etsin ve buna göre değerlendirmelerini yapsın. Bizler ranta, soyguna dur dediğimiz için mi suçluyuz? Halkımız akı da karayı da iyi biliyor” dediler.
Fen İşleri’nden sorumlu CHP’li Murat Can’ın gazetemize vermiş olduğu açıklamayı okurken tüylerim diken diken oldu. Mutlaka Can’ın bu açıklamaları sizleri de bir hayli düşündürmüştür. Can’ın, “Bazı belediye personelleri saat 10’da mesaiye geliyor. Söz geçiremiyorum. Başkanın korumaya aldığı personeller var. Bazı belediye personelleri mesaisini kahvehanelerde tamamlıyor.”sözü iktidar belediyenin, iktidar meclis üyesinin haykırışı ne kadar da üzücü. “Başkanın adamları belediye personeline fırça atıyor, iş emrediyor” açıklaması laçkalığın en önemli belirtisi değil midir?
Belediye Başkanı Ali Çelik tarafından belediye personellerini MHP’li bir şahsın evindeki tadilattan çıkan moloz çuvallarını belediyenin resmi işçisine taşıtmak istemesi ve Murat Can’ın bu isteğe karşı çıkmasını Mahmutlar halkı olarak başka nasıl değerlendirmek gerek?
Ok yaydan çıktı, artık iki testi çarpıştı. Biri kırıldı birisi su sızdırıyor. CHP Mahmutlar Belde Başkanı ve Meclis Üyesi İbrahim Sayar, Ali Çelik ile de defalarca konuştuğunu yanındaki Tamer Musluoğlu’nu, Suat Gülsever’i, Yusuf Arıkan’ı belediye içerisindeki işlere karıştırma, bu davranışlar bizi yok sayma girişimidir. İktidar belediye meclisi olarak Hasan Kısa hariç hiçbirimizin hiçbir hükmü yok. Ne plandan ne projeden haberdar edilmiyoruz. Bu yanlışları söylememe rağmen hiçbir zaman kaale alınmadık. Sözlerimize hiç değer verilmedi. Bazı belediye birim amirleri başkan Ali Çelik’i yanlış yönlendirdi. Bunun karşılığında sahildeki ihale iptal edildi. Bu gibi ferdi davranışlar beldeye zarar veriyor” dedik deme-si karanlıktaki bir sürü problemin açığa çıktığını hep beraber görmemize neden olmadı mı?
İki ay önce belediye Fen İşlerinin bulunduğu bölgeye alışveriş merkezi yapılması ile ilgili bir çalışmanın yapıldığını, bu çalışmanın, başkanın adamlarından bir kişi Mahmutlar’da faaliyet gösteren bir inşaat firması ile birlikte tasarladığını meclis öncesi bazı yakın partililerine açıklayan Sayar, “Süreci maalesef 3. şahıslardan öğreniyoruz. Başkan bize, “hizmetten uzak duruyorsunuz” suçlaması yapacağına böyle gizli kapaklı işlere çanak tutacağına, tüm meclis üyelerinin görüşünü alarak hizmet etmeyi deneseydi sonuç böyle olmazdı” dedi.
Maalesef bu dürtü işler Mahmutlar’ın zararına oluyor. Oysa Mahmutlar’da bir alışveriş merkezi olsa fena mı olurdu? Karşılıklı didişmeler yerini, şeffaf halkın bilgisine sunularak halkın yararına işler yapılsaydı daha iyi olmaz mıydı?
Kan uyuşmazlığı Mahmutlar’ın başına bela oldu bence. Hizmetin hedefi önemliydi. Sürekli eleştirilen bir belediye yönetimi elbette halkımızı rahatsız ediyor. Beldeye yatırım yapmak isteyen müteşebbis, bu olaylar karşısında tırsıyor, kaçıyor.
 Gelin birlik olalım. Mahmutlarımıza kıymayalım. Haykırışımı yöneticiler duymak istemedi. Bundan sonra bu belde çok şeylere gebe. Aklıselim kişilerin ayağa kalkıp bu işe “Dur” demelerini bekliyorum. “Öfkeyle kalkan, zararla oturur” tehdit ile bir yere varılmayacağını artık herkes bilmeli.
Mahmutlar’dan, şantiye çalışmalarıyla söz edilmeliydi bence, rantiye çalışmalarıyla değil. İpin ucu kaçmadan bir daha haykırıyorum, “Eteğinizdeki taşları döküverin, Mahmutlar için güçlerinizi birleştirin”