KALUBELÂDAN BERİ… YOLSUZLUK-Ender Karaca
İnsanoğlu dünya kurulduğundan bu yana var olan, “yolsuzluk” olaylarıyla karşı karşıya kalmıştır.
Bu olaylar herhalde insanın yaradılışında var.
Kimi malı tam götürür ama kendini topluma, “pirüpak” olarak yansıtır.
Kimi “Tanrı” korkusuyla bu işlere pek bulaşmaz ama yine de bu yolsuzluk olayı ile karşı karşıya kalır.
Çünkü bu olaya karışan kişiler tabir-i caiz ise “minareyi çalan kılıfını hazırlamıştır” şeklindeki atasözüne uygun bir biçimde kendini hazırlamıştır.
İşte dünya kurulduğundan bu yana demek olan “kalubela” kelimesini yolsuzluk olayında kullandık.
Bir toplumu içten içe çürüten olayların başında belki de en önemlisi yolsuzluk gelmektedir.
Meraklısı açsın tarih kitaplarını okusun.
Toplumsal denetim mekanizmasının çalışmadığı yerlerde mutlaka yolsuzluk olayları ortaya çıkar.
İşte toplumsal denetim mekanizması dediğimiz kavram “kamuoyu” denetimidir.
Esasında bu denetim; yönetimin denetlenmesi konusunda var olan unsurlardan en etkili olanıdır.
Kamuoyu denetiminin de yararlı olması için o toplumdaki kişilerin uyanık ve bilinçli olmasıyla birlikte o ortamın da hür ve demokratik bir düzende olması gerekir.
İşte bu düzende halk; devleti yönetenlere karşı her zaman uyanık ve bilinçli olur. Ve yolsuzluk yapıldığı takdirde yöneticilerden hesap sorar.
Gerçekten uyanık bir kamuoyu devlet yönetimini denetlemede en etkili bir araç olup devleti yönetenlerin de bu gücü bilerek ona göre davranmaları gerekir.
Kamuoyu denetiminin ne kadar güçlü olduğunu ve bu gücün karşısında hiçbir yönetim gücünün duramayacağını bu günlerde görmekteyiz.
İşte Tunus’ta yaşanan olaylar
Devlet başkanının keyfi yönetimiyle birlikte yapılan yolsuzluklar nedeniyle ülkesinden kaçarak başka bir İslam ülkesine sığınmasını bu konuya örnek olarak gösterebiliriz.
Ülkemizdeki duruma gelince;
Çok partili düzene geçtiğimiz 60 yıldan bu yana kamu vicdanını zedeleyen yolsuzluk olaylarıyla karşı karşıya kaldık.
Örnek vermeye hiç gerek yok. Toplum olarak yaşanan yolsuzluk olaylarını yansız kitle iletişim araçlarından öğrenmekteyiz.
Burada önemli olan kamuoyunun yönetenleri denetleyerek varsa hatalarını ya da kusurlarını ortaya çıkarmaktır.
Unutmayalım, “keyfi” yönetimlerde her zaman yolsuzluk olaylarına rastlanmaktadır.
Onun için devleti yönetenler kamuoyundan gelen tepkilere karşı her zaman önem vermeleri yerinde olur görüşündeyiz.