KALDIRIMLAR

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

sudiAdamlar ta 1890 yılında Michigan ilçesinde yolları daha iyi nasıl kullanırız diye bir çalışma başlatmışlar. Good Roads adında bir organizasyon kurup kolları sıvamışlar.
1909’da Hines, Horatio Earle dünyadaki ilk yaya kaldırımı fikrini ortaya attı.
İlçenin ileri gelenleri bu fikri uzun süre tartıştılar ve hayata geçirip yolların iki tarafına “İnsanların yürümesi” için kaldırımları yapmaya başladılar.
İktidarın övündüğü “Bölünmüş yol” fikrinin nasıl ortaya çıktığını merak edip araştırdım.
Bir süt arabasının deposu deliniyor, yola çizgi şeklinde dökülen süt yolların bölünmesi için ilk kıvılcım oluyor.
Süt önemli elbette içerken de, karşıdan karşıya geçerken de.
Birde helal süt emmek deyimi vardır ki bu daha da önemli, helal süt emenlerin davranışlarıyla, emmeyenlerin davranışları günün her saatinde, hayatın her alanında karşımıza çıkar.
Sütün helal mi, haram mı olduğunu ölçen bir makine olmasa da en büyük ölçü genel vicdandır. Kaldırımlardan başladık yine oradan devam edelim.
Ülkemizin hemen her şehri “İnsanlar” yürüsün diye yerel yönetimler tarafından kaldırımlarla örülmüştür.
Akşam saati sahil yolundan denize bakıp günbatımını seyrederek yürüyen bir dolu insanla karşılaşıyorum.
Sahil yolumuzun iki tarafında da insanların yürümesi için kaldırımlar yapılmış.
Ama gel gör ki bunu diğer insanlara nasıl anlatacaksın.
Tam bir ritim tutturmuş, kulaklığından dinlediğin o güzel müzikle kendi halinde yürüyorsun. Yok, yürüyemiyorsun, öyle kulaklık filan takmak, cesaret işi.
İnsanların yürümesi için yapılan bu yollarda insandan çok motosiklet, bisiklet, ATV ve bazen de otomobiller yürütülüyor.
Öyle dalgın ya da romantik bir biçimde yürü de göreyim, önce “zırt zırt” diye bir korna çalıp sonra “Duymuyor musun kardeşim?” diye fırçayı kayarlar.
Bizim kaldırımlarda insandan daha çok araçlar akşam yürüyüşü yapar.
1909 senesinde medeni bir adım atıp tüm dünyaya örnek olan mucidin kemikleri sızlıyordur. Bazen düşünüyorum “Bizim insanımız kaldırımda araç kullanmasının altında “Gavur Amerika’ya bir tepki mi var?” diye.
Olamaz mı?
Portakala bıçak sokan, ‘kolayı’ kolay yoldan yere döken, atına binip Erzurum meydanından Kremlin’i işgale kalkan, rol icabı ölen film yıldızına cenaze namazı kılan, Amerikan tıraşını yasaklayarak Coni’leri protesto edenler hep bizim insanımız değil mi?
İşin komik tarafı bir yana ama, şehrin düzenini sağlamak zorunda olanların bu soruna bir çözüm bulmalarını, yetkili birimlerin bu kuralsızlara hadlerini bildirmelerini ve denetimleri artırmalarını isterdim ama..!
Sağ olsun Avrupalı dostlar anlamını bilmesem de “fak fuk” diyerek onları uyarıyorlar.
 

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Mahmutlar Haber, En Güncel Haberler, Son Dakika - MahmutlarPost ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!