HUZUR KARDEŞLİKTE

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

sudiDünya‘nın toplam yüzölçümü 510.065.284 km²’dir. Bu yüzeyin %70,8′i (361.126.221 km²) sularla, %29,2’si (148.939.062 km²) karayla kaplıdır.
148.939.062 kilometre karelik alanda, yaşayan 6.640.000.000 kişinin ortak yönü, mutlu, sağlıklı ve huzur içerisinde bir yaşam sürmektir.
Elbette her bireyin inandığı bir takım değerler vardır. İnanç ve ırk bunların başında gelir. Her bireyin gönlünde yatan bir yönetim şeklinin de olduğu muhakkak. Ancak çoğulcu demokrasilerde halkın ekseriyetinin görüşü önemlidir. Demokrasileri dört ayak üzerine oturmuş ve tüm kurumsal yapılaşmasını bitirmiş ülkelerde, kimseler çıkıp yönetim şekli üzerinden politika yapmaz. Kalkınmış ve gelir düzeyi yüksek olan ülkelerde de böyledir. Ancak halkının refah düzeyini yükseltememiş, kültürel altyapısını oluşturamamış üçüncü dünya ülkelerinde bu durum farklıdır. Devamlı geçmişi suçlayanlar, gelecekte en çok tartışılacak olanlardır.
Dünyada yaşayan her insan, sadece bir kez bu şansı yakalıyor. Yaşam denilen yolculuğun hangi durağında ineceğimizi bilmeden gidiyoruz. Sonunu bilmediğimiz bir seyahati zehre çevirmenin ne gibi bir mantığı var?
Adama sormuşlar, “senin bilader vali olmuş ne düşünüyorsun?”
Adam düşünmüş taşınmış, “Karısı sevinsin” demiş. Yıllar yılı bu ülkenin tavanında olanların ya karıları, ya yeğenleri, ya da çocukları sevindi.
Bazen hepimiz birbirimize laf söyleyerek bu oyunun birer parçası oluyoruz. Demokrasiye katılım, fikir beyan etmek ve çorbada tuzum olsun mantığını gerektirir de;  tuz katılan çorbayı hep onlar içiyorsa emek vermeye gerek var mı? 1970’lerden itibaren olaysız geçmeyen bir coğrafyada yaşıyoruz. Şiddet hiç değişmiyor ama ne adına olduğu değişkenlik gösteriyor. Kimse için avaz avaz bağırmamak lazım. Taraftarlıkla ‘taraf olmayı’ karıştırmamak lazım. Her kesimden ve görüşten dostlarım var.
Sizlerin de öyle.
Ankara’da ki zatlar için niye birbirimizi yiyelim?
“Vatan elden gidiyor.!”
Vatan elden gitmez….
Bizler yaşam biçimimize ve inandığımız değerlere yapılan saldırılardan dolayı kaygılıyız.
Bu kaygılar dün de vardı, bu günde var.
Politikacıların en temel görevi bu kaygıları yok etmek olmalıydı.
Yapmadılar.
“Yapamadılar” demiyorum çünkü bundan besleniyorlar.
Çatışma kültürünün egemen olduğu bir ortamda her zaman çatıştıranlar avantajlıdır.
Dünyada yaşayan tüm insanlar aynı şekilde güler, aynı şekilde ağlarlar. Yaşamak için organ nakli yaptıran biri, organını aldığı kişinin ırkını, inancını sorgular mı?
Uçsuz bucaksız evrende hepimiz aynı uçağın yolcularıyız. Uçağımız düşerse Türklerin, Kürtlerin, Almanların, ya da başka milletlerin insanını ayırır mı Azrail?
Huzur ve mutluluk kardeşlik duygularında, barışta ve bir birimiz farklılıklarımızla sevmekte saklı.
Özellikle yerel seçim sürecinde tatsızlık çıkarıp bundan beslenmek isteyenlere pirim vermeyelim. Eğer adaysanız kazanmak için var gücünüzle çalışın.
Eğer seçmenseniz, mutlaka sandığa gidin. Demokrasi bundan ibaret.
Dostluk, huzur ve barış içerisinde; bir düğün gibi, şölen gibi geçmeli seçimler. Başkan adaylarımızın hepsi de bu bilinçte ve kalite de, iyi olan kazansın diliyorum..

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Mahmutlar Haber, En Güncel Haberler, Son Dakika - MahmutlarPost ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!