HAYDİ REFERANDUMA

Yerel seçim takviminin başladığı günlerdeyiz. Siyasi simalar, gönül verdikleri partilerin listesine girmek için kulis çalışmalarına başladı. Tek adaylı partilerde var, çok adaylı olanlarda. İş aday olmakla bitmiyor. Sadece hedeflenen yolun ilk adımını atmış olacaklar. Sonrasında büyük bir kasırgaya ve fırtınaya karşı mücadele etmek zorunda kalacaklar. Seçim ortamının ruhu bir başkadır. Hiç yazılmayanlar yazılacak, hiç duyulmayanlar dile getirilecek. Geçmişe dair tüm kirli ve temiz çamaşırlar ortaya serilecek. Bu gibi durumlarda “avantaj kimde ?” diye soracak olursanız, elbette ki seçmenlerde. Kapınıza kadar gelecekler. Ne isterseniz isteyin asla “Hayır” demeyecekler. Fikirlerinize ve önerilerinize akıllarına yatmasa da “Harika bunu hemen yapalım” diyecekler. Mahmutlar, Kestel, Kargıcak, Demirtaş Mahallelerinden seçilip listeye girenler, Alanya siyasetinin çarkları arasında mı kalır? Yoksa o çarkı çeviren mi olur? Bekleyip göreceğiz. Bir başkadır yerel seçimlerin havası. Hiç tanımadığınız biri tarafından ödenen çay parasıyla gülümsersiniz. Senin için “o Adam çok sağlam dedim” diyenlerin gazıyla taraf olmaya zorlanırsınız. İşin aslı; daha şimdiden gizli gizli kulislere şahit oluyorum. Ömründe spor ayakkabı giymemiş insanların en yakın dostlarına çalım atmaya çalıştıklarına şahit oluyorum. Sorduğumda “Siyasetin gerekliliği” diyorlar. Ya dansözlüğün gerekliliği? Sözde siyasete çok mu benziyor? Şöyle sessiz sessiz bir köşeden izliyorum. İşin en acı yanı, belediyelerin kapatılması o kadar kolay kanıksandı ki, kimselerin bu konuya dair tek cümle ettiğine şahit olmuyorum. Uysal bir milletiz vesselam. Vur eline al, belki dönüp teşekkür bile eder size. Böyle kaybettik değerlerimizi. Elimizdekine sahip çıkmayarak, çıkamayarak verdik ekmeğin bütününü. Şimdi herkes çeyrek ekmek kuyruğunda. Afiyet olsun beyler. Bir başkadır benim güzel yurdumda seçimler. Gökteki yıldızlara kadar vaat ederler, yetmediğinde ayı kırpıp yıldız yaparlar. Bütün çılgın projeler o günlerde konuşulur. Hiç yapılamayanların, yapıldığı günlerdir o zamanlar. Örneğin, her adayın ağzından sıklıkla duyabileceğiniz bir cümle “Biz Mahmutlar’ı ilçe yapacağız” İyi bakalım bizlerde takibini. Güzel olur seçim atmosferi, yeni evli çiftin balayı gibidir. Sonrasına bakmak lazım. Sonrasına bakmak lazım demişken aklıma geldi. Geçtiğimiz hafta Mahmutlar’da yerleşik yabancılarla birlikte Avrupa insan Hakları Mahkemesine birer mektup gönderdik. Eylül ayı gibi büyük bir ihtimalle Büyükşehir Kanunuyla ilgili karar verilecek. Yetişmezse Ekim ayında. Umutluyum ve yürekten inanıyorum. Aksini düşünmek bile istemiyorum. Bu kanun iptal edilecek. O zaman sevgili Demirtaş halkı, Kargıcak, Mahmutlar halkı, haydi Referanduma. Belediyeniz kapatılsın mı, kapatılmasın mı? Diye sizlere sorulacak. İşin en komik tarafı da şu olacak. Birincisi Belde Belediyelerinin kapatılmasını isteyen AK Partili dostlar ne yönde oy kullanacaklar? İkincisi Kapatılsın diye oy kullandıkları halde kapatılmayan beldelerde Ak Partiden belediye Başkan adayları çıkacak mı? Çok karışık değil mi sevgili okurlar. Önümüzde ki günlerde popülizme yenik düşen sosyalist kardeşlerden anekdotlar yazacağım. Artık seçim var. Yazılacak her şey mübah değil mi?