HADİ GARİ, SEN DE GEL!
İçinde özlemlerin ve yakarışların, hatta birazcıkta ince sitemin olduğu Çok sevdiğim bir şarkı vardır.
Okyanus mu iki şehrin arası?
Kaç saatlik yol ki şunun şurası?
O verdiğin ümitlerin süresi
Her nedense bitmek nedir bilmiyor.
“İnsan umduğu yere küsermiş” derler. Düğüne, cenazeye, mutlu mutsuz her günümüze en çok sevdiklerimiz, değer verdiklerimiz gelsin isteriz.
Geçtiğimiz hafta kaleme aldığım makalemde ‘uzlaşma kültüründen’ bahsetmiştim.
Toplum olarak bu yönümüzü hiç beğenmiyorum. Partiler arası çatışmaya birde parti içi çatışmayı ekledik.
CHP Alanya teşkilatından söz ediyorum. CHP gibi demokrasinin beşiği olması gereken bir partiyi yönetenlerden beklemediğim bu tavrı kabul edilebilir bulmuyorum.
Belediye Başkan Vekilliği seçimleri sürecinde “Bir adayla gelin, bizim kabulümüzdür” demelerini beklerdim.
Çünkü Mahmutlar’ın dinamikleri (CHP için söylüyorum) Alanya’dan daha güçlüdür.
Mahmutlar’ı göz ardı eden (Tüm partiler için söylüyorum) asla başarılı olamaz. Alanya Belediye Başkanlığının yolu kesinlikle Mahmutlar’dan geçecektir.
Alanya CHP teşkilatının kendi meclis üyelerinin başkan vekili seçilmesine tepki göstermesini ve hala ‘hayırlı olsun’ demeye gelmemesini doğru bulmuyorum.
“Kol kırılır, yen içinde kalır” sözünü hatırlatmak isterim. Kaldı ki kırılan bir kol da yok.
Sadece bir yanlış anlaşılma var ortada. Bunu düzeltmek kolay ama inatlaşmakla değil anlaşmakla olur.
CHP İl Başkanı Sayın Devrim Kök ve heyeti, tüm parti teşkilatlarından temsilciler, büyük bir nezaket göstererek Murat Can’a ‘Hayırlı olsun’ dediler.
Okyanus mu iki İlçenin arası?
Kaç dakikalık yol ki şunun şurası?
Diye sormak dışında aklıma bir şey gelmiyor.
Eğer türkülerle mesaj vermek gerekirse, onu da yaparız.
Yaylalı’dan Oba’dan.
A Başkan in de gel.
Giy şapkanı Kıratına.
A Başkan binde gel.
Altını çizerek tekrarlıyorum. Mahmutlar’sız Alanya siyasetinin bir ayağı kırıktır. Bir kolu yoktur.
Mahmutları’ın ilçe çabalarına ‘Nah İlçe Olurlar’ diyenler varmış.
Duydum ama üzülmedim. Çünkü küçük kafalara büyük düşünceler sığmaz.
Bazı beyinlerin kapıları, önemli fikirlere hiçbir zaman açılmaz.
Siyaset yapacaksak zamanı gelince onu da yaparız.
Ama Mahmutlar’ı hiçe sayan (Her parti için söylüyorum) kendini hiçe saymış olur.
Şundan eminim; Bazı simalara jübilesini Mahmutlar yaptıracak.
Ağalık ve paşalık dönemi 1800 yıllarında kaldı. İki kanatlı kapıların ardında ki geniş avlularda yapılmıyor siyaset.
Beyinlerde yapılıyor.
İktidara ‘ayak oyunları ile’ gelinmiyor.
Çağ değişti.
“Akıl oyunları” kazanıyor.
Akıllı adam aklını kullanandır. Daha akıllı olan ise başkasının aklını da kullanandır
“Başkasının aklına kendisi teslim eden değildir” duyurulur.