GEÇMİŞİ DÜŞÜNMEK GEREK

Seçimler geçeli 3 ay oldu.
MHP’li Eski Belde Başkanları mutsuz.
‘Yolda geçerken kafamızı kaldıramıyoruz’ diye başlayan açıklamaların nedenlerini sıraladılar. Hani haksızda değiller.
Terazinin her iki kabı da ağır basıyor gibi.
Mesela örnek vermek gerekirse, Kargıcak Eski Belde Başkanı Bahri Kaya, oturduğu koltuktan hiçbir zaman güç alan değil, koltuğa güç katan bir Belde Başkanlığı süreci geçirmiştir.
Hiçbir zaman maddi bir beklenti içerisinde olmamış her zaman gücü yettiği ölçüde partisine destek olmuştur. Son 15 yılda Türkiye’de olan tüm seçimlerde MHP zaferi yaşandı Kargıcak’ta. Zihni Asiltürk seçimi % 70 ile kazanmıştır. En son Adem Murat Yücel, AKP ve CHP’nin oyuna 50 oy daha katlamıştır Kargıcak’ta.
Peki siyasi arenada bu başarı nereye yazılır, elbette Belde Başkanına yazılmalı.
Adem Murat Yücel’e, ‘olmazsa olmazımız’ diyen iki Belde Başkanı Mahmutlar’dan Hasan Basar, Kargıcak’ta Bahri Kaya olmuştur.
Böylesine başarılı bir Belde Başkanı beldesi kapanıp, Mahalle olmasına rağmen gücü yettiğince 10 Ağustos’ta yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimleri için çalışmalarını sürdürüyor.
Demek istediğim şudur;
30 Mart yerel seçimler bitti, bu cefakar insan bir defa aranmamıştır, bir teşekkür edilmemiştir. Seçimden seçime Belde Başkanları veya Mahalle temsilcileri, İlçe Başkanı veya partinin adayı başkan olduğu zaman aranmayacaksa, siyaset yapmanın hiçbir gerekçesi kalmamıştır.
Elbette sizde bilirsiniz.
Seçim döneminde siyasi parti başkanları, adayları, meclis üyesi adayları kazanmaları dahilinde çeşitli vaatler verirler. Bu vaatleri en çokta Belde Başkanı verir.
Çünkü vatandaş seçimden sonra Belediye Başkanı veya Meclis üyelerine ulaşamayacağını bilir, ulaşsa bile, ‘sen bana söz verdin, bunu yap’ demesi çok nadirdir. Ama Belde Başkanına çok rahat ifadeler kullanabilir. Hatta bu ifadeler bazı küçük tartışmaları da beraberinde getirir.
İşte o zamanlardır bu zamanlar.  Bahri Kaya, ‘yoldan geçerken kafamı kaldıramıyorum’ diyorsa, ‘vatandaş bir şey söyleyecek olursa onu ileteceğim bir merci muhatap bulamayacağımdan korkuyorum’ diyorsa burada bir durmak gerek.
Alanya Belediye Başkanı Adem Murat Yücel’in, Mahmutlar’a yani doğu bölgesinden sorumlu bir Belediye Yardımcısı ataması  elzemdir yani mecburdur. ‘Tat kızın dilinden teyzesi anlar’ diyordu seçim çalışmalarında sayın Başkan Yücel, evet doğrudur bu bölgenin dilinden de bu bölgenin insanı anlar.
Mahmutlar’a Alanya Belediyesi’ni bırakıp, Yücel oturmayacağına göre seçilen meclis üyelerinden birisini Yardımcı olarak atamalıdır. Hasan Basar, Zihni Asiltürk veya Garip Kodal  hangisi olursa olsun bizim kabulümüzdür. Haa, ‘yetersiz bunlar’ derseniz, halkta, ‘madem  yetersiz, listeye niye yazdınız?’ der.
Sen, anladın onu biz tat’ız şimdi sensin sayın Yücel anla bizi…
Terazinin Yücel tarafına geçince kolay değil elbet. 102 Mahalle koca bir il hüviyetinde bir şehir, ‘her yere yetişmek kolay olmuyor’ diye birde bahane var.
Ama seçimden önce bu yasa vardı, bu ipi ona rağmen göğüsledik.
‘Yapamaz daha çocuk, köylü’ demelerine rağmen, ‘hayır yapar bizim çocuğumuz, biz neleri başaramadık ki bunu da başarırız’ dedik. ‘Bu defa beyaz Alanyalıların kölesi olmayacağız. Siyah Alanyalılar olarak bizde hizmete hazırız’ dedik ve bu halk inandı ve sonuç olarak Adem Murat Yücel başkan oldu.
Koca bir taşı kendi başına kaldıramazsın, ‘Eşşek sıpa doğurmuş, yüküme faydası olsun’ derdi anam.
Bölgelere Başkan Yardımcısı, mahallelere hizmet temsilcisi atanmazsa bu yazılardan çok örnekler çıkar. Ama o zaman Adem’de biter badem de kurur.
Ve bir daha da bu diyardan hiçbir siyah Alanyalı aday bile çıkamaz.