BU RAMAZAN VE HER ZAMAN

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Büyüğü olmayan toplumlar, çölde klavuzsuz kalmış kervan gibidir. Yönünü, yolunu deneme yanılma ile bulur. Hadis-i şrifte Rasulüllah Efendimiz: “Hayır büyüklerinizdedir” buyurur. Toplumun büyükleri toplumun yetişkinleridir. Yani okumuşları, ilimde, sanatta, irfanda, itibarda önde gelenleridir. Faydanın kendisinden umulduğu kimselerdir. Yaşadığı sürece başkaları için yaşayan kimselerdir. Topluma örneklik edenlerdir. Örnekliği ile toplumu irşad edenlerdir. İnsanları hep iyiliğe yönlendirenlerdir. Sevinçte, kederde hep insanlarla beraber olanlardır. Geride kalanlarımız büyüklük edip hayır öğütlü olmalı. Ya hayır konuşmalı ya da susmalı.
İnsanlar dünyasını üç kuruşluk kuruntu ile geçirmemeli. Başkasına faydası olmayanlar, kendisi için de fayda sağlayamazlar. Unutmayalım ki insan sadece kendisi için yaşamak üzere yaratılmış değil. Başkaları için de yaşamasını bilmeyen kendini kurtaramaz. Allah için başkalarını kendine tercih etmeyen iyiliği bulamaz. Allah-ü Tealâ Kur’an-ı Kerim’de Haşr Suresi 9. Ayrtinde şöyle buyurur: “Onlardan önce bu yurda yerleşmiş ve gönülden inanmış olanlar, kendilerine göç edip gelenleri severler, onlara verilenlerden dolayı içlerinde bir rahatsızlık duymazlar; ihtiyaç içinde olsalar bile onları kendilerine tercih ederler. Kim nefsinin bencilliğinden korunmayı başarırsa işte kurtuluşa erecekler onlardır.”
Ayette konu edilen Medineli müslümanların (Ensar) Mekkeli Müslümanlar (Muhacirun) için gösterdikleri, başkalarını kendisine tercih etme örneği övgü ile verilir. Fedakârlıkta derecelerin zirvesi denebilecek bir iman samimiyeti, imanın hayatta yansıması olarak ortaya konan paylaşma anlayışı sunulur. Paylaşmada mü’min olmanın bağlayıcılığı anlatılır. Adetâ müslüümana “Pylaşmazsan imanın olgunluğunu bulamazsın” telkini yapılır. Hatta paylaşmada sınır iman ile çizilir. “İhtiyaç içinde olsalar bile başkalarını kendine tercih eder” ifadesi, asırlar sonrasının müslüman toplumuna, örnek olmanın, asırlarca övülmenin ve övgü ile anılmanın iman tezahürü olduğu anlatılır. Paylaşmada sevgi temelinden sapmamak öğütlenir.
İyilik gökte aranmaz. İyilik insanlar arasındadır. Birbirini iyilikle sevmeyen Allah yanında kabul gören kul olamazlar. Kul, Allah’ın kendisini sevmesini istediği kadar başkalarının da sevilmesini ster. Başkalarının iyiliğini istemeyen iyiliği bulamaz. Çünkü yalnız başına iyiliğin sefası sürülemez. İyilik paylaşılırsa toplum mutluluğa ulaşır.
Başkalarının kötülüğü kimseyi mutlu etmez. Allah için birbirini sevemeyen kişilerin topluma iyilik adına vereceği hiç bir şeyi yoktur. Topluma faydası olmayanların kuru ağaçtan farkı yoktur. Ya odun olur ya da çürüyüp gider.
Bütün bu iman yansımalarının canlı ve samimice yaşanacağı iklim, Ramazan iklimine kavuşuyoruz. Bu akşam (27 Haziran Cuma) ilk teravihimizi kılacağız. Yarın ilk orucumuzu tutacağız ve ilk iftarımızı yapacağız. Diyanet İşleri Başkanlığımız her yıl olduğu gibi bu yıl da bir tema belirledi. Bu yılın Ramazan teması “Hiç kimse kimsesiz kalmasın bu Ramazan ve her zaman” dir. Teknolojinin, modernizmin ve alabildiğine hızlı gelişen iletişim araçlarının yalnızlığa ittiği çağımız insanının en çok muhtaç olduğu bir anlayış. Yalnızlığı paylaşma duygusu. Hele hele unutulan, bir köşeye terk edilen, hayatta yalnızlığı ile baş başa bırakılan, çaresizliğin pençesinde kıvranan, umutları hep ertelenen günümüz insanının derdine deva bir konu. Bu Ramazan kimsesizlere kimse olmak farkındalığını uyandırmalıyız.
 

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Mahmutlar Haber, En Güncel Haberler, Son Dakika - MahmutlarPost ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!