ESNAFI DİNLEYİN BEYLER…
Uzun zamandır esnafın eleştirilerini kaleme almak için uygun bir zaman kolladım. Atatürk Caddesi’nden, Barbaros Caddesi’nden ve D-400 yolu üzerindeki kuzeyden güneye dikey Caddeler dahil burada isyan bayrağını açan tüm esnafların eleştirilerini yazacağım bu hafta. Haklılar mı haksızlar mı birde kendi pencerenizden bakın…
Önce size, “Mahmutlar’da 296 dükkan işyeri olmak için 2 yıldır bekliyor” desem ‘Yok canım. Bu kadar da atmasyon olmaz, olamaz’ dersiniz. Evet, bende duyduğum zaman kulaklarıma inanamadım. Gazetemiz muhabiri Gökhan Yıldız 25 Mayıs 2011 Çarşamba günü Atatürk Caddesi alt tarafı, yani sahile doğru olan Caddeleri tek tek gezerek, maalesef bu sonuca ulaştı.
‘Hangi caddelerde ne kadar boş dükkan var?’ derseniz manşet haberde detayları ile birlikte açıklamalı olarak verdik. Önce şunu irdeleyelim. 25 bin nüfuslu birçok ilçeden daha büyük bir sahil beldesinde bu kadar işyerinin boş olması sizce normal mi? Tabii ki değil.
Bu dükkanların birçoğu daha önce yani 1 ve 2 yıl önce işyeri olarak hizmet veriyordu. Daha sonra ne hikmetse boşaldı işyerleri ya evlerde kaçak kayıt dışı veya bir çanta ile çalışmaya başladılar. Ya da daha arada daha küçük işyerlerine taşındılar. Büyük bir çoğunluğu Alanya, Kestel, Avsallar veya Kargıcak gibi yerlere göç ettiler. Burada en önemli unsurun kira bedellerinin yüksek olduğu veya dükkan sahiplerinin kiraları peşin istediğini öne sürebiliriz. Çünkü birçok kiracı sezon sonrası kiralarını ödeyemedikleri için maalesef Mahmutlar’dan kaçtıklarını duyduk…
Bu unsur sadece kira değil. 2 yıldır Mahmutlar’da hiç temizlik yapılmıyor, desek sizde katılırsınız. Çünkü bu benim tezim değil, sizlerin bizlere olan serzenişlerinizdir.
“Cenabı Allah yağmur yağdırdığı zaman yollar yıkanıyor” diyeniniz azımsanmayacak kadar çok.
Peki, bu yolları yıkamak çok mu zor?
Aracı mı yok?
Yoksa suyu mu yok?
Allah’a şükürler olsun bu söylediklerimizin hepsinden fazlası ile var, hele personel.
‘Sayın başkan lütfen yaz ayı boyunca her gece 2 personeli yol yıkattırmak için mesai yaptırsanız da şu tozdan dumandan kurtulsak’ diye yalvaran insan topluluğuna çok rastladım. Barbaros ve Atatürk Caddelerinde yeni yıkatmış bir aracını koyan birisinin, ikinci gün arabasını tozdan tanıyamazsınız. İşte Mahmutlar’daki durum bu kadar vahim.
Gelelim üçüncü unsura.
Caddeler ve sokaklardaki aydınlatmalar laf olsun diye yanıyor. Bir mum ışığı kadar aydınlatıyor. Ne bir vatandaş ne de bir turist bu karanlıkta Caddelerden fazla yararlanamıyor. Bu da esnafı memnun etmiyor haklı olarak. Alanya’daki Cadde aydınlatmalarına lütfen alıcı gözüyle bir baksanız…
Aydınlatmaların çoğu yanmıyor. Ya patlak, ya bozuk ya da kırık veya yerinde yeller esiyor. “Buraya tatile gelen bir turist olsanız ve 15 gün Mahmutlar’da kalsanız gününüzü nasıl geçirirsiniz?” diye bir soru sorayım sizlere. Tabi ki cevaplayamazsınız. Çünkü Mahmutlar’da cazibe merkezleri yok. Olanlar da tahrip olmuş durumda. Mesela disko için hiç mi yerimiz yokta Kargıcak, Dimçayı ve Alanya’ya gidiyor paralar. Daha yazacak çok şey var ama bana ayrılan yer bu kadar. Haftaya belki sizden gelen yorumlar üzerine yazarım.
Bu gemide hepimiz varız, batarsak hepimiz boğuluruz..!