ÇOĞULCU DEMOKRASİLERDE YÖNETİM SİSTEMLERİ
Seçim öncesi bazı AKP yetkilileri medyaya vermiş oldukları demeçlerde seçimde yeterli oy aldıkları takdirde anayasa değişikliğine gideceklerini açıklamışlar ama yapacakları bu anayasa değişikliğinin neler olacağını belirtmemişlerdir.
Biz burada çoğulcu demokrasilerde uygulanmakta olan farklı yönetim sistemlerini ele alıp incelemeye çalışacağız.
Çoğulcu demokrasilerde üç türlü devlet sistemi vardır.
Bunlardan biri Parlamenter sistem. Diğeri Başkanlık sistemi. Ötekisi ise Meclis Hükümeti sistemidir.
Bunlardan Parlamenter sistem, seçime dayalı ve temsil niteliğinde olan parlamentoya karşı sorumlu bir hükümet bulunmaktadır.
Bu sistemde halk kendilerini yönetecek kişileri seçer ve halkın seçtiği milletvekilleri de Yasama organını oluşturur.
Bu organdan yürütme organı ortaya çıkar ve yürütme, yasama organına karşı sorumlu olur.
Bu sisteme örnek olarak ülkemizi gösterebiliriz.
Başkanlık sistemine gelince bu sistemin ayırıcı özelliği halk tarafından seçilen başkanın yürütme gücünü tek başına elinde bulundurması ve güçler ayırımı ilkesinin katı bir şekilde uygulanmasıdır.
Bu sistemin özelliklerinden bazılarını ele alırsak; 4 yıl halk tarafından seçilen başkan hem devlet başkanı hem de devlet başkanı olup çok geniş yetkilere sahiptir.
Bu sistem bir federasyondur ve bu federasyonu oluşturan devletlerde ayrı birer kuruluş olarak varlıklarını korumakla beraber kendi üstlerindeki federal devletin egemenliğini kabul etmişlerdir.
Bu federal devletler (eyaletler) halk tarafından seçilmiş, valilerin başkanlık ettiği yürütme organları, yasama meclisleri ve yargı organları ile varlıklarını sürdürürler.
Bu sistemde yasama yetkisi “kongre” adı altında iki meclisli yasama organı tarafından kullanılır.
Bu sistem demokratik koşullar altında yalnız Amerika Birleşik Devletleri’nde uygulanmaktadır.
Üçüncü sistemde Meclis Hükümeti sistemidir.
Bu sistemde yasama ve yürütme yetkisi mecliste toplanmıştır.
Yürütme görevini üstlenen kurum üyeleri bakanlıklar dikkate alınarak meclis tarafından seçilir.
Bu sistemde başbakan yoktur ve her bakan meclise karşı sorumludur.
Devlet başkanı meclis tarafından seçilir ve görevleri de daha çok semboliktir.
Bu sistem İsviçre’de uygulanmaktadır.
Bu sistemleri özet olarak açıkladıktan sonra 12 Haziran’da yapılacak olan seçimlerde şayet yeterli oy aldığı takdirde anayasa değişikliğine gideceğini ifade eden AKP’si nasıl bir değişiklik yapacağı henüz belli olmamıştır.
Ancak medyadan öğrendiğimiz kadarıyla seçimlere bağımsız olarak katılacak bazı kürt asıllı milletvekilleri özellikle Güneydoğu Anadolu’nun ayrı bir özerk bölge olmasını talep etmektedirler.
Bu ne demektir?
Bu yıl 88. yılını kutlayacağımız ve büyük önder Atatürk’ün bizlere bahşettiği üniter devletin yerine federal bir devlet anlayışının oldubittiye getirilerek benimsetilmesi demektir.
Unutmayalım, bu devlet 88 yıl önce emperyalist güçlere karşı direnerek ve bağımsızlık savaşı verilerek kurulmuştur.
Bunun değerini ulusça bilerek topluma benimsetelim.