Sevgili dostlarım, bugünden itibaren sosyal medyayı kullanmama kararı aldım. Bu güne kadar bir çok değerli dostlar edindim, bundan sonraki yılların hepiniz için mutluluklarla geçmesini diliyorum….
TC Kısmet Kaçar: “Abi hayırdır diyeceğim ama sen hayırsız bir şey yapmazsın zaten.
Yavuz Özüpek: “Üzüldüm.. Saygılar selamlar.
Özlem Seheryıldızı: “Çok üzüldüm, kendinizi özletmeyin, dilerim her şey gönlünüzce olur. TC Solmaz Ünal “Üzüldüm… Biraz dinlen arada oluyor böyle. Serdar Boztepe “Abi senin sosyal medyaya ihtiyacın yok ki. Sen zaten sosyalsin hep ve her zaman.
Gülten Erol: “Zaman zaman hep düşünüyoruz.. Lakin ülkenin gerçeklerini haykırmak hepimize düşüyor. 2000 li yillarda. Sanal çok iyi bir silah.. Sizin kişisel olarak buna zaten ihtiyacınız yok. Evet burada olmalısınız sizin takip eden arkadaşınız olarak katkılarınız var. Faşizm bizi yenmemeli. İyi geceler..
TC Ümit Tatlı “Hocam önce Umre sonra Hacı olacağız ona göre..”
Haldun Kağ: “içindeki insani dürtü seni bu kararından vazgeçirecek bundan EMİNİM. Bazı şeylere tepkisiz kalacağını düşündüğüm son insansın”..
Zeyni Tunç: “Sudi ağabey, ne kadar bazı görüşlerimiz farklıda olsa Allah kalpleri en iyi bilendir. Yani seni kalpten seviyor ve saygı duyuyorum ağabey”
Fatoş Erdem: “1 Nisan şakası mıydı hocam?”
Ahmet Aslan: “Bugün 1 Nisan Sudi bey sizleri ters köşeye yatırdı”.
Sunay Şenyurt: “Abi çok üzüldüm”.
Hıdır Arzuman: “Yemezlerrrrr”
Normalde farklı bir yazı kaleme alacaktım. Diyarbakır’da 7 polisimizin şehit edilmesiyle birlikte tüm hafızam sıfırlandı. Nüfusumuzun genel çoğunluğunun hiçbir şeyi ciddiye almadığı bir dönemden geçiyoruz. “Bir ülkeye öyle bir beddua edin ki hepsi gerçek olsun” desem bu kadarını “beddua” eden bile düşünemezdi.
Her gün kan.
Her gün gözyaşı.
Bizim toplumumuza yakışmayacak; tecavüzler, kadın cinayetleri, hırsızlık, soygun, talan ve yalan.
Affedersiniz ama, el kadar sabilere tecavüz eden o yaratıkları savunma cüretini gösterenlerle aynı havayı solumak…..
Gün gelirde bu aşağılıklar cezalarını çekmezse, “devlet çocuklarını pazarlıyor” diye düşüneceğim.
Bu gidişatın sonu hayra alamet değil.
İnsanlar bilinçli olarak kamplaştırıldı.
“Bul karayı al parayı” diyen panayır soytarıları beyefendi muamelesi görüyor…
Gözümüzün önüne çekilen renkli filmi kaldırmaya zaman yetecek mi bilemiyorum. İnsanlarımız her gelen günle geriye işleyen saat ayarındayken bir şakada ben yapayım istedim..
CİDDEN BÖYLE
Paylaş
