BU YAZIYI HERKES OKUMALI
Bugüne kadar yazdığım tüm köşe yazılarımı ‘laf olsun, torba dolsun’ diye yazmadım.
Bu günkü yazdığım yazı, bölgemizi ve Mahmutlar’ımızı çok önemli bir şekilde ilgilendiriyor. Başta siyasetçilerimiz olmak üzere Muhtarımızı, Derneklerimizi, Sivil toplum örgütlerimizi, esnaflarımızı ve burada yaşayan yerleşik yabancılar dahil tüm bireyleri duyarlılığa davet ediyorum.
Mahmutlar elden gidiyor arkadaşlar…
Mahallemize marka değeri olan yeni yeni işyerleri açılsa da, her gün birkaç tane iş yeri kapatarak, belki de arkasına borçlar bırakarak sırra kadem basıyorlar.
Bu hafta başta Mahmutlar’daki esnaflar olmak üzere marka değeri olan işletmeleri ve banka müdürleri ile bir dizi araştırma yaptım.
Birkaç kişi hariç hiçbir kimse halinden memnun değil.
Siftah etmeden kapısını kapatan işletmeler var.
‘Halimiz harap, son on yılın en kötü sezonunu yaşıyoruz’ diyorlar.
Afedersiniz bazı dangalaklarda var, yaşanan sıkıntıyı görmezden gelerek, ‘her şey yolunda’ diyerek siyaset yapıyor.
Oysa esnafın can suyu kredi olmuş…
‘Krediyle kredi ödüyoruz’ diyen esnaf kardeşlerimden birisi göz yaşlarını tutamadı.
Bu esnaflar hep iyi niyetli esnaflar.
Mahmutlar’da son 15 günde, 8 restoran kapandı biliyor muydunuz?
Mahmutlar’da bir zamanlar iş yeri açmak için dükkan bulunmazdı, hava parası verilerek Alanya merkezdeki iş yerlerinden daha fazla kira ödenirdi, dükkanlarımıza şimdi ne durumdayız biliyor musunuz?
Mahmutlar’da 178 adet boş dükkan kiracı bekliyor.
Böyle bir şehir medeniyeti mi olur?
Eksenimiz kayıyor dostlarım.
Mahmutlar’da daha önceki yıllarda her gün onlarca yabancı uyruklu vatandaş konut alırken, şimdi onlarca yabancı uyruklu vatandaş konutlarını satmak için çırpınıyor.
Üstelik 150 bin Euro’ya aldığı konutu şimdi 70-80 bin Euro’ya satamıyor.
Eyvah kandırıldık mı! feryadı da cabası.
‘Şimdi kaşınsan bahaneyi büyükşehir yasasına bulursun’ diye bana sitem eden arkadaşlarıma söylüyorum.
Evet bizi bu duruma düşeren ve Büyükşehir yasası ile belediyemizi kapatan bu yasa yüzünden Mahmutlar’ın ekseni kaydı.
Akdeniz’in parlayan yıldızı olan Mahmutlar’ımız artık bok ile anılır oldu.
Evet mahalle gömleği bize dar geliyor.
Belediye iken, asfalt şantiyemiz vardı.
Yüze yakın iş makinesi ve araçlarımız vardı.
250 personelimiz vardı.
Her yıl birkaç defa festival ve çeşitli etkinlikler düzenlenirdi.
İtfayemiz ve bahçeleri sulayan arazözlerimiz vardı.
Belediye yönetimi ramazanlarda aşevi kurar, fakir fukaraya yardım eli uzatırdı.
Zabıta birimi olumsuzluklara zamanında çare olurdu.
Arıtma bu kadar kokmaz, sivrisinek bu kadar insanı rahatsız etmezdi.
Dünyanın çeşitli ülkelerinden karma şehrimiz vardı.
Denizlerimiz ve tesislerimiz daha denetimliydi.
Seyyar istediği gibi stant açamaz, PKK’dan gelen kaçak sigara satamazdı.
Parklar, sahildeki oturma alanları bu kadar pis olmazdı.
Şehir medeniyetleri bakımlı ve onarımlı olurdu.
Ya şimdi???
Adeta sahipsiz bir şehir olduk.
Mahallemizin caddesini bile bilmeyen sözde idarecilerin elinde kaldık.
Kim ne derse desin, biz bu şartlarda yönetilemiyoruz.
Hep güdük kalıyor bu yanımız.
Turist rahat rahat sokağa çıkamıyor.
Karşısındaki bir Suriye’li üstü başı yırtık ve pis, turistin gözlerine bakıyor ve bu turist korkusundan kendini güvenli bir yere atıyor.
Sokaklardaki lambalar AKEDAŞ tarafından niçin söküldü sanıyorsunuz?
Sahildeki aydınlatmalar niçin karatıldı?
Burada yaşanan olumsuz bir olayın hesabını AKEDAŞ verir mi ?
Neymiş tasarrufmuş…!
Belediyemiz durur olsaydı bu gibi olumsuzlukların büyük bir bölümünün üstesinden gelinmez miydi?.
Şimdi şöyle bir düşünün, ‘ben Mahmutlar için ne yaptım diye?’
‘Mahmutlar’ın ilçe olması için hangi mücadeleyi verdim ve hangi siyasiyi eleştirdim’ diye. Mahmutlar elden gidiyor.
Bu gemide hepimiz varız, batarsak hepimiz yok oluruz.
İnanın bu gemi batıyor.
Sonra, ‘eyvah- keşke’ demeyin çünkü çok geç kalırsınız.