BİZİM ADAYLAR
Mahmutlar’a geldiğimde Alaattin Çakır belediye başkanıydı, Mahmutlar Post Gazetesi’nden takip ederdim gündemi.
Aslına bakarsan siyasete ilgisini yitirmiş sadece sanatla uğraşan bir bireydim ama “Yaşadığın şehrin gerçeklerini de bilmek lazım” diye düşünüyordum.
Sonrasında sevgili dostum Mesut İlhan’la tanıştık, bir süre sohbet ettikten sonra “Gazetemde köşe yazar mısın” diye sordu.
Öncesinde de yazdığımı bilmiyordu.
Neden böyle bir teklifte bulundu hiç sormadım.
“Neden olmasın” dediğim tarihten beri bu köşeye her hafta bir şeyler yazdım ve yazıyorum. Mesut beyle zaman zaman görüş ayrılıklarımız olmuştur ve olması da çok normaldir.
2009 yerel seçimleri yaklaştığında seçim sırasında ve sonrasında ayrı kutuplardaydık.
Ben tercihimi bir takım sebeplerden dolayı farklı kullandım o ise beldenin eski halini ve yeni halini kıyaslayarak karşıma çıktı.
Fırtınalı bir dönemdi ve zıt kutuplarda olmamız onun gazetesinde yazmama engel teşkil etmedi.
Hatta bir keresinde Mesut İlhan’ı, Mesut İlhan’ın gazetesinde kıyasıya eleştirdim.
Noktasına, virgülüne dokunmadan o yazıma yer verdi ama cevabını da kendi köşesinden. Mahmutlar’ın ilçe olması için yürüttüğümüz çalışmalarda Mahmutlarpost gazetesi adeta bizim duvar kâğıdımız oldu.
Diğer adaylara da saygım ve sevgim var ama ben bu seçimde oyumu Mesut İlhan için kullanacağım.
Basının kurumlar üzerinde ki etkisini biliyorum.
Kısacası “Arkadaş ben beldeme bu bu hizmetleri istiyorum, vermezseniz gazetemden halkıma deşifre ederim sizi” dese bile Mahmutlar uçar…
Mesut İlhan’la o dönemde ters düştüğümüz Alaattin Çakır konusuna gelince.
Ben Alaattin beyi çok iyi tanımıyordum ama bir takım sebeplerden dolayı kendisine karşı oldum.
Aradan tam 10 yıl geçti.
Bundan bir ay önce beni arayıp görüşmek istediğini söyledi.
Randevulaşıp ofisinde buluştuk.
Demokrat Partiden aday olduğunu biliyordum, öncelikle başarılar diledim ve söze o başladı. “Sudi bey sizinle birlikte çalışmak istiyorum” dedi.
Bu arada diğer partilerin adayları ve meclis listeleri aşağı yukarı kesinleşmişti.
Cumhur ittifakından hiçbir arkadaşla görüşmem olmadı, Millet İttifakında ise listede görmek istediğim birkaç isim vardı, mesela Murat can, Mustafa Gezen, Mustafa Şimşek ve Yılmaz Bağışlar gibi. Murat Can’ı o dönemin CHP ilçe başkanı “Partiden kimse aday çıkmıyor abi sen istifa et adaysız kalmayalım” diye istifa ettirmişti.
Sonrasında “Abi eğer ittifak olursa seni 1 sıraya yazdıracağım ve kazanırsak direkt olarak belediye başkan yardımcısı olacaksın” dedi.
Murat Can “Benim için önemli değil, parti görev verirse yaparım yoksa da bir talebim olmaz” dedi.
İttifak oldu, sıra meclis listesine gelince ipler koptu.
Murat Can ismi gündeme gelince fincancı katırları ürktü!
Sebebini çok iyi biliyorum.
Alaattin Çakır’la bu olayın bir bağlantısı elbette yok.
“Abi senin orada ne işin var?” diye soranlar için yazayım.
Benim hür iradem hiçbir siyasi liderin ipoteğinde değil. (En azından yerel siyasette)
“Ben anlaştım sen de sesini çıkarma, tıpış tıpış sandığa” dayatmasından sonra Ekmeleddin misali bir örneği daha yaşamak istemem.
Yerelde kim iyi yönetir, kim samimi, kimin projeleri akılcı, kim işi biliyor ona bakarım. Yaklaşık 4 ay önce Mahmutlar’dan kim aday çıkarsa partisine bakmadan oy veririm” diye yazmıştım.
O sözümün arkasındayım.
Alaattin Çakır Mahmutlar’ın evladıdır.
Zeki, çalışkan, dinamik, akıllı, tecrübeli, misyonu belli, vizyonu geniş ve tam da bu işin adamı. Tüm kalbimle onu destekliyorum.
Hırsla değil, birilerine kırılarak değil, bu süreçte yakından tanıdım ve emin olduğum için. “Antalya’da Böcek, Alanya’da Çakır, Mahmutlar’da İlhan” diyorum.