BİZ YAŞANAN OLAYLARI DEĞERLENDİREMİYORUZ- ENDER KARACA
Evet, biz bazı yaşamsal olayları iyi değerlendiremediğimiz için örneğin; yaşanan her hangi bir olay hakkında her hangi bir görüş bildiremediğimiz gibi derste alamıyoruz.
Bunların yaşanmış örnekleri her zaman karşımıza çıkmaktadır.
Örneğin; karayollarında yaşanan ve bazı durumlarda bizleri acılar içinde bırakan trafik kazalarını ele alalım.
Öncelikle bizler karayollarında yaşanan trafik denen bu sorunu gerek yayalar gerekse sürücüler olarak bilmiyoruz.
Neden bilmiyoruz?
Çünkü devlet gerekli olan alt yapıyı hazırlanmadan montaja dayalı motorla taşıt araçlarının(otomobil, otobüs ve kamyon) üretimine izin verdi.
İzin verdide ne oldu?
. Uluslar arası standarda uygun bir şekilde üretilmeyen başka bir deyişle en az maliyetle en fazla kar getiren otomobiller, otobüsler ve kamyonlar üretildi
Bu kez bu araçları kullanan eğitilmemiş sürücüler, zaten alt yapısı henüz hazır olamayan karayollarında trafik kurallarına hiç dikkat etmeden bu araçları kullandıkları görüldü.
Bu durum karayollarında ölümcül trafik kazalarının, her geçen gün daha da artmasına neden oldu.
Şimdi ortaya çıkan ya da çıkabilecek olan bu durumu sağduyumuzla değerlendirirsek.
– Öncelikle uluslar arası dev otomotiv sektörünün montaj üretimine bir nebzede olsa kısıtlama getirilmesi.
– Üç yanı denizlerle çevrili ülkemizin deniz ulaşımına bir an önce başlanması.
– Özellikle kıyı kentlerimizde ulaşımın karayolu yerine deniz yolu ile yapılması.
– Karayolu yapımı yerine demiryolu yapımına ağırlık verilmesi.
– Toplu taşımın yapılması konusunda toplumun bilinçlendirilmesi önerilebilir.
Burada sayılan bu önerileri çoğaltabiliriz.
Önemli olan ulaşım sektörüne en az maliyetle daha fazla hizmet edebilmektir.
Bunun koşuluda ulaşımın deniz ve demiryolu ile yapılmasıdır.
Unutmayalım karayolu yapım maliyeti ile demir yolu yapım maliyeti arasında kıyaslanmayacak derecede demiryolu lehine önemli bir farkın olduğu görülecektir.
Sonuç olarak diyebiliriz ki;
Uluslar arası dev otomotiv sektörü istedi diye gereksiz ve plansız bir şekilde yapılan otoyollar yerine deniz ve demiryollarının yapımına ağırlık verilmesi tüm yönleri ile ülke kalkınmasına neden olur.
Nasıl turistlik amaçla tüm sahillerimizin doğal dengesi bozularak yerine oteller ve tatil sitelerinin yapılmasına sivil toplum örgütleri nasıl tepki veriyorlarsa
Örneğin; tüm sahillerimizin de doğal dengesinin bozulmaması içinde karayollarının yapılmasına sivil toplum örgütlerinin tepki vermesi kanısındayız.
Bu önerileri neden yazıyorum? Çünkü özellikle Kuzey Avrupa’nın bazı kentlerinde dolaştım ve dolaşırken de ülkem adına üzüldüm.
Rant koşullarının egemen olduğu ülkemde her yer talan ediliyor. Dur demek lazım.