BİLİM VE DEMOKRASİ KAVRAMLARI

Bizim toplumda bilimin de demokrasinin de kavramsal düzeyde halk arasında yayılmış olduğunu söylemek oldukça güçtür.
Genel olarak bizler, bilimi erişilmesi güç olan bilgilerin bilim uzmanları tarafından ortaya çıkarılmasındaki bilgi ve etkinlikler, demokrasi ise belli zaman aralıklarında yapılan seçimlerde çoğunluk eğiliminin belirlenmesi olarak görülür.
Esasında bu kavramların toplum tarafından bu şekilde değerlendirilmesi toplumun bir yönde edilgen yapısından kaynaklanmaktadır.
Çünkü toplumda okuma ve yazma kültürü olmadığı için hep kulaktan dolma laflara ya da yarım yamalak bilgimize göre hareket ederek fikir yürütürüz.
Aslında bu kavramları toplum olarak bilmemiz ve ona göre hareket etmemiz gerekmektedir.
Öyle bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmamız akıntıya kürek çekmekten başka bir şey değildir.
Bilim, gerçeği ortaya çıkartmakla ilgilenir.
Bu işlemler yapılırken de bilimsel araştırma yöntem ve teknikleri uygulanır.
Gözlem ve deney yapılan bu araştırmaların temelidir.
Demokrasi ise belirli kurallar dahilinde halkın yönetime katılarak fikir yürütmesidir.
Bu katılma;  seçimle, referandumla, insan haklarıyla, fikir açıklama özgürlüğü ile, şikayet hakkıyla vd.ile olabilir.
Verilen bu örnekleri çoğaltabiliriz.
Ancak verilen bu örneklerin varlığı bir toplumda demokrasinin var olduğunu göstermez.
Demokrasinin var olması, o toplumun laikliği benimsemiş olmasına bağlıdır.
Daha doğrusu laiklik olmadan demokrasi de olmaz.
Demokratik ve laik bir düzeni benimsemiş toplumlarda bilim de gelişir.
Bu gelişmenin sağlanması için, doğanın kanunları, toplumların yapısı ve durumu ile kendi hakları ve olanaklarının ne olduğunu bilmeleri gerekir.
Bu bilgilerin ışığı altında laikliği benimsemiş toplumlarda demokrasi de gelişme gösterir.
Bilimsel bir araştırma yapılırken tüm yönleri ile bu araştırmaların desteklenmesi gerekmektedir.
Toplumbilimleri dalında yapılan bilimsel araştırma o toplumun durumunu gösterir.
Daha doğrusu toplumun o andaki aynasıdır.
Bir örnek verirsek;
Diyelimki “ bilimsel araştırmaları benimsemiş toplumlarda demokratikleşme daha hızlı gelişir “ şeklinde bir varsayım ortaya koyalım.
Bu varsayıma göre toplumun çeşitli katmanları (yaş, öğrenim durumu, aile, çevre vd.) ele alınarak örneğin bin kişi arasında örnekleme yöntemi ile bir araştırmanın yapıldığını varsayalım.
Yapılan bu araştırmada elde edilen sonuç toplumun bilim ve demokrasiye verdiği önemin bir göstergesidir.
Esasında bilim ve bilimsel düşünce olmadan bir toplumda demokrasi de gelişemez.
Bununla birlikte ekonomik ve siyasi demokrasi olmadan da yapılan bilimsel araştırmalar halka yansıtılamaz.
Sonuç olarak diyebiliriz ki;
Ülkemizdeki her insanın bilimsel bilgilerle ve bilimsel düşüncelerle donatılması gerekmektedir.
Bu nitelikteki insanlar kendi hakları ile birlikte başkalarının da haklarına saygı gösterirler.
Bu durum o toplumda gerçek bir demokrasinin var olduğunu gösterir.