ANTALYA’DAKİ TRAFİK KAZASI -Ender Karaca

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Geçen hafta Antalya – Aksu’da yaşanan ve 14’ü Rus turist olan toplam 16 kişinin hayatını kaybettiği trafik faciasının nedenleri üzerinde özellikle turizm sezonunun yaşandığı bu günlerde durmak gerekir kanısındayız.
Her ne kadar bu konu üzerinde duyarlı olsak bile anlık duygularımızla ah…lı…vah…lı bir şekilde tepkimizi göstermeden öteye gidemediğimizi,
Tabir-i caizse yaşanan bu gibi olaylardan bizlerin genelde hiç ders almadığını söyleyebiliriz.
Neden biz böyleyiz?
Çünkü yaşantımızda olayları sorgulama yeteneğimiz pek fazla değil.
Örneğin;  karayollarında her zaman karşılaştığımız trafik kazalarını ele alalım.
Bu kazalar alt yapısı henüz hazırlanmadan binlerce kişinin karayollarında sürücü olarak trafiğe çıktığı, çıkan bu kişilerin büyük bir bölümünün her hangi bir konu hakkında olduğu gibi trafik yönünden de eğitimsiz ve kültürsüz kişilerden oluştuğu.
Bunun yanında yanlış uygulanan ulaşım politikaları nedeniyle özellikle 1950’den bu yana yolcu ve yük taşımacılığının deniz ve demir yollarına ağırlık verileceği yerde uluslar arası dev otomotiv sektörünce karayollarına ağırlık verilmesinin istendiğini ve bu isteklerinin de adım adım gerçekleştiğini söyleye biliriz.
Örneğin; Alanya – Antalya karayolunu ele alalım. Özellikle yaz sezonunda binlerce yerli ve yabancı turistin bu yörede tatilini geçirdiğini ve ulaşımlarının da başka seçenekleri olmadığı için bu karayolunda yaptıkları görülmektedir.
Neden? Bu gibi yörelerde deniz ve demir yollarına ağırlık verilmedi? Bunu da anlamış değiliz.
Biz bunun yerine maliyeti deniz ve demir yollarına göre kıyaslanmayacak derecede pahalı olan karayolunu tercih ettik.
Sonuç ortada. Avrupa’da ölümcül trafik kazalarının en çok olduğu bir ülke durumuna düştük.
Gelelim trafik faciasının neden olduğu tur olayına. Öncelikle şu hususu belirtmek isteriz.
Özellikle turistlik yörelerde çalışan kişilerin hiçbir sosyal güvence altına alınmadan düşük ücrette ve kayıtsız olarak çalıştırıldığını.
Çalışan bu kişilerin çalışma koşulları hakkında her hangi bir talepte bulunmadıkları.
Bulundukları taktirde kapının önüne koyulacağını bildikleri.  Örneğin; tur şirketlerince verilen herhangi bir görevi saat kaçta olursa olsun yada dinlenmeye fırsat verilmeden zamanlı yada zamansız olarak verilen görevi yaptıkları.
Hal böyle olunca da zaten geçim sıkıntısı çeken kişilerden oluşan bu sektör elemanları bunlara benzer ve geriye dönülmeyen hatalar yaptıkları görülmektedir.
Bu gibi olayların bir daha yaşanmaması için radikal önlemlerin bir an önce alınarak örneğin; turizm sektörüne eğitilmiş ve nitelikli elemanların sosyal güvence altında yeterli bir ücret ödenerek kayıt altında çalıştırılmaları gerekmektedir.
Unutmayalım; turizm sektöründe önemli olan bilmem kaç yıldızlı devasa otellerin yapılarak nitelikli yada niteliksiz bir şekilde hizmet vermek değildir.
Önemli olan bu gibi olayların bir daha yaşanmaması için bizzat Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın devreye girerek radikal önlemlerin alınması konusunda turizm sektörü temsilcileri ile birlikte gerekli koordinenin sağlanması artık zorunlu bir hale gelmiştir.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Mahmutlar Haber, En Güncel Haberler, Son Dakika - MahmutlarPost ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!