BAŞKAN KOLTUĞU-Rıfat Kıymaz

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

 Asırlardır dünyanın her yerinde bu koltuk için bir sürü laflar söylenmiş, yazılmıştır. Aklıma gelen birkaçı ; ‘Dikenli koltuk- Hemen üstünde ucu sipsivri ipe bağlı kılıç duran koltuk, Kazıklı koltuk, ölüm koltuğu vs.’ Genellemeye alırsak bu benzetmelerin hiç birinde iç açısı, güzel, huzurlu bir hava göremeyiz. Tarihe baktığımızda bütün olayların içinde kim bu koltukların birinde oturmuşsa başına gelmedik kalmamıştır. Bütün bunlara rağmen bile, bile bu koltuğa talip olup da oturanlar benim için en yiğit, cesur, fedakâr insanlardır. Dile kolay, Allahın yarattığı her çeşit insanın yaşadığı bu toplumlarda insanları tek, tek, topluluk olarak memnun etmek her yiğidin harcı değildir. Onun için Başkan koltuğuna oturanların her biri dikkat edin bir yıldan sonra eski canlı, pırıl, pırıl görünümlerini yavaş, yavaş kaybetmeye başlarlar, yumuşak, sakin tavır, davranış ve konuşmalar gitgide sertleşmeye başlar, bazen başkanlık süresi bitmeden, bazen süre sonunda bu durum başkan ile idare ettiği toplumun arasındaki bağları kopartır atar ve her iki tarafta ‘BİR DAHAMI ‘ sözü ile son noktayı koyar. Sonrasında her şey yeniden başlar, giden mi geleni aratır, gelen mi gideni aratır gibi bir sürü laflar edilip, birde şu partiyi deneyelim denir, hemen yeni bir kurban aranmaya başlanır.
 Çevirelim sayfayı, bakalım yeni gelen başkanı koltuğa bismillah deyip oturduğunda neler bekliyor. Çoğu başkan ilk önce koltuğu değiştirmekle başlar işe. Herkesin vücut yapısı, oturuş şekli başkadır, birde koltuk dediğin başkanın görünümüne azamet katmalıdır yoksa alimallah ‘bu koltuk başkana hiç yakışmamış’ deyiverirler, toplumların dilinin kemiği yoktur, bu dünyanın her yerinde böyledir. Arkasından odalar, mobilyalar, arabalar değişir, başkan bunları da baştan yapmak zorundadır, yoksa adama kişiliksiz derler. Yıllardır televizyondan, gazetelerden izleriz bütün dünyada bilhassa Amerika’da bu hep böyledir. Sonra sıra çalışacağı ekip arkadaşlarına gelir, eskiler gider yeniler gelir. Bu gelenler ya verilen sözlerin gereğidir, ya da sadakatine güveneceği kimselerdir. Ama ne yazık ki buda bütün dünyada hep böyle yapılır ve baş ağrıları da, çatlak seslerde ilk kavgalarda bu dönemde başlar. Bundan sonra başkan sorunların neler olduğuna, bütçesinin gelir, giderine, politik oyunlara vs. bakmaya başlar. Karşı taraftan da acımasız eleştirilerin başladığı zamanda başlamıştır artık. Tozu dumana katma devride göz açıp kapayıncaya kadar geçer gider ve birde bakılmış sona gelinmiş. Ama istenen, istenildiği gibi olmuş mudur? Asla dünya tarihinde görülmemiştir, hiçbir başkan sorunları ne tam nede istediği çözememiştir.
Bence en iyi başkan bunları görüp de kendisinden sonraki döneme çözümlenmesi Arap saçına dönmemiş sorunlar bırakan başkandır. Allah bütün başkanların yardımcısı olsun.
Bütün başkanlara en iyi dileklerim sevgi ve saygılarım ile.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Mahmutlar Haber, En Güncel Haberler, Son Dakika - MahmutlarPost ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!