BAKIN HELE KİM GELMİŞ
24 haziran seçimlerinin baş aktörü olarak öne çıkanların başında hiç kuşku yok ki pazar ve pahalılık gelmiştir.
Amerikan mahkemesi 1893 yılında toplandı.
Binlerce rapor uzmanlar tarafından okundu.
Uzun uzun tartıştılar ve onun sebze olduğuna kararını verdiler.
Oradan önce Avrupa’ya NATO kurulmadan 100 yıl öncede bize geldi.
İçimizde ki en eski Amerikalıdır domates.
Yıllar süren araştırmaların ardından anavatanının Güney Amerika olduğuna karar verdiler. Avrupa’ya yüzlerce yıl önce gelirken, ülkemize 18 yüzyılda geldi ve Suriyeli mülteciler gibi başımıza kaldı patates.
Sonbaharla birlikte fiyatının katlanması beklenen Lahana tam bir Avrupalıdır, Bize ne zaman geldi, niye geldi amaçları neydi?
Bu konuda tam bir netlik yoktur ama bu işte bir İngiliz parmağı sezer gibiyim.
Müjde Ar ve Engin Ar’la hiçbir akrabalığı ve kan bağı bulunmamakla birlikte; Habeşistan orijinli olup, ülkemize Araplar tarafından getirildiği bilinmektedir.
Adının yerli ve milli olduğuna bakmayın, iç mihraktır Enginar.
Anavatanı Güney Amerika’dır, 15-16 yüzyıllarda Osmanlı döneminde yurda getirilmiştir. Mendoza ve Urfa arasında ‘İsot’ krizi çıkar mı bilmem ama biberde Amerikalı.
İşte en yerli ve milli sebzemiz, Anavatanı Güney Türkistan’dır.
Hangi Türkmen boyu tarafından getirildiğinin önemi yoktur.
Ispanak Türk’tür. Latince ismini ben bile yazamadım, MÖ beşinci yüzyılda Hindistan’da rastlanmış.
Bizim manavlara gelişi ise 17 yüzyılın sonlarıdır.
Patlıcan devşirmedir.
Karmakarışık bir soyağacına sahiptir.
Orta Avrupa’da içinde bulunan uyuşturucu uyku getirdiği için akşam yemeklerinde tercih edilmiştir.
Topraklarımızda zaten yetişiyor muydu, yoksa bizleri uyuşturmak için mi gönderdiler? Bilemiyoruz ama zeytinyağlısı güzeldir Pırasanın.
Anavatanı orta Asya’dır, İpek yoluyla birlikte Avrupa’ya ve dünyaya yayılmıştır.
Hemen her yerde rahatlıkla yetiştirilebiliniyor.
Tarımla uğraşanların ‘Rezil’ diye niteledikleri ve son seçimlerde iktidara ayar vermeye çalışan bir sebzedir.
Bir Libya’lının yılda ortalama 33 kg tüketebildiği bizde ise fiyatı 15 kuruşla 7 lira arasında gezinen en tehlikeli sebzedir soğan.
Yukarıda görüldüğü gibi bu sebzelerin hemen hemen hepsi yabancı ve bir anlamda dış güçlerin içimizde ki piyonlarıdır.
Yemeyelim, kudursunlar.
Bu arada Kek’te Antik Yunan’dan gelmedir.
Kıraathane açılacaksa da İzmir’e açılsın