AVUÇ AÇILIMI-Sudi Çandır

Yıl 1972. Erzincan’ın merkeze bağlı Mertekli köyünde yaşayan Hanife hanım nur topu gibi bir erkek çocuk dünyaya getirmişti.
   Adını Süleyman koydular.
Hanife Hanım 4 kız, 4 erkek olmak üzere 8 sekiz çocuk anasıydı.
Süleyman dört erkek çocuğun en küçüğü yani tekne kazıntısıydı.
    Günler, aylar, yıllar derken büyüyüp delikanlı oldu.
Hanife hanım çocuklarına kol kanat gerip babalarının yokluğunu hissettirmedi..
    Liseyi bitiren Süleyman, Üniversite sınavlarına girdi.
Çok yüksek bir puan almasına rağmen hep hayalindeki bölümü yani tıp fakültesini tutturamadı.
Süleyman hep doktor olmak istiyordu. O doktor olduğunda anasının romatizmalarını iyileştirecek, yılların üzerine yığılı bıraktığı birçok sorununu çözecekti.
 Zavallı anası hiç gün yüzü görmemişti.
      Bir gün karar verdi, askere gidecek ve hem sınavlara hazırlanacak hem de vatani görevini tamamlayacaktı.
      Belki komutanlarıyla ders çalışır daha bir güzel hazırlanırdı sınavlara.
 Süleyman her vatan evladı gibi Anasının elini öpüp helallik alarak gitti askere.
     14 Ağustos 1984 yılıydı. PKK’nın askeri bir karargâha düzenlediği ilk saldırı Eruh’ta gerçekleşti.
      Süleyman Aydın yapılan bu saldırıda şehit düşen ilk askerimiz oldu.
Bütün dünyası yıkıldı Hanife hanımın.
“Tekne kazıntım” dediği Süleyman’ını kaybetmek ağır gelmişti ona.
90 yaşına merdiven dayamış olan Hanife ana şehidinin kabrini hiç boş bırakmadı. Soğuk mermer sütuna elleri ile dokunarak hissetti evladının sıcaklığını.
    Ona şehit anası unvanıyla birlikte ağlamaktan kuruyup artık görmeyen gözleriydi “armağan”
“Süleyman’dan geri kalan”
         Sonra: Sırayla konuştular.
Başbakan Turgut Özal, ” Bir avuç çapulcu” dedi
Başbakan Yıldırım Akbulut,” Bir avuç çapulcu” dedi.
Başbakan Mesut Yılmaz,” Bir avuç çapulcu” dedi.
Başbakan Süleyman Demirel,” Bir avuç çapulcu” dedi.
Başbakan Tansu Çiller,” Bir avuç çapulcu” dedi.
Başbakan Mesut Yılmaz,”Bir avuç çapulcu” dedi.
Başbakan Necmettin Erbakan,”Bir avuç çapulcu” dedi.
Başbakan Bülent Ecevit,” Bir avuç çapulcu” dedi.
      3 Aylık bebekken annesi ve babası ayrıldı. Hayatı boyunca babasını sadece resimlerinden görüp tanıdı.
     O da ailenin son çocuğuydu yani,”Tekne kazıntısı”.
2010 Haziranında Şemdinli’de yapılan bir saldırı sonucu Süleyman Ballan şehit düştü.
Yine babasız bir ana kuzusu hayatının baharında solup yitti.
     Başbakan R. Tayip Erdoğan,” Bir avuç çapulcu” dedi.
Her şehit cenazesinde binlerce “avuç” açılıp edildi dualar.
Her şehidimizin tabutunu onlarca “avuçta” taşıyıp bıraktık toprağa.
Başbakanlar dedi ki, “ bir avuç çapulcu” 
Sizce de bu sözde bir yanlışlık yok mu?
Mutlu haftalar diliyorum.