ASKERİ DARBE ve MISIR
Arap baharının en yumuşak geçişine sahne olan tek ülkesiydi Mısır. Hüsnü Mübarek’in, çıkan olaylar karşısında direnmemesinden dolayı kan dökülmeden yapılan tek Arap devrimiydi. Baharı doyasıya kutlayan Mısır halkı, sonraki günlerde beklentilerinin boşa çıktığını gördü. İktidarı ele geçiren yeni yönetim demokratikleşme vaatleriyle gelmiş olsa bile, uygulamaları bunun tam tersi bir şekil almıştı. Büyük Ortadoğu Projesinin mimarları tarafından hazırlanan sözde ‘Büyük’ uygulamada, bölünmüş devletçikler topluluğu projesi çökmeye başladı. Birbirlerine düşman edilen halklar manzumesine baktığımızda; Dünya savaşlarıyla başlayan ve Osmanlının çöküşüne kadar süren devrin bir tekrarı gibidir yaşananlar.
Daha çok özgürlük. Hür ve bağımsız devlet.
‘Sömürüye baş kaldıran halklar’ sloganlarıyla başlayan o sürecin getirdiği Totaliter rejimler hala devam etmektedir. Sömürenler, sömürülenlerin akıllı olmasından asla haz etmezler ve etmediler de. Araplar; 19 Yüz yılının başından beri bomba üzerinde oturmaktadırlar. Petrolün değerinin anlaşılmasıyla birlikte başlayan ‘sahip olma’ dürtüsü, Arap ülkelerini sömürgecilerin oyun tahtası haline getirmiştir. Her dönem başka bir projeyle çıkan bu sömürme oyunlarında maalesef Arap halkları kaybetmiştir. Eş Başkanlık görevine soyunan AKP iktidarı ise Büyük Osmanlı’ düşüyle kandırılmış ve bu bataklığın içine çekilmiştir. Adına BOP denilen büyük oyunla birlikte Arap ülkelerinin balans ayarlarıyla oynanmış ve huzur ortamı bozulmuştur. Mısır’da yaşananlar insanın kanını donduracak cinsten bir felakettir. Halkının huzur ve güvenliğini sağlamak için kurulan bir ordunun, halkı düşman görerek ‘katliam yapması’ anlaşılır gibi bir durum değildir. Bunun yanı sıra; ordunun bu keskin tarafını bildiği halde, halkı meydanlara toplayan Mursi’nin ‘meydanlara çıkın’ çağrısı da akıl işi değildir. Arap Baharı denilen proje üzerinden henüz 2 yıl bile geçmemiş olmasına rağmen çöktü. Başta Libya olmak üzere Mısır, Tunus, Fas, Yemen ve diğer ülkelerde halk eski yönetimleri arar oldu. Büyük oyun bozuldu ama geride petrolünü, yer altı ve yer üstü kaynaklarını budalaca kaybetmiş, içi boş ülkeler kaldı. Mısır’da yapılan son katliamdan sonra ordu komutanı, polisleri kahraman ilan etti. Halkını katledenleri kahraman ilan eden bu mantık, Gezi olaylarından dolayı katledilen Beş Civanımızın ardından yapılan açıklamayı hatırlatmıyor mu sizlere?