ANLATMAK İSTİYORSUNUZ ANLAMIYORLAR ÖĞRETMEK İSTİYORSUNUZ ÖĞRENMİYORLAR

Okuma ve yazma kültürünü henüz benimsememiş toplumlarda bir konu hakkında   fikir yürüterek
o toplumu ikna etmek  “deveyi hendek atlatmaktan” çok daha zor olduğu için makalemde bu başlığı kullandım.
Böyle toplumlarda  eğitim ve kültür düzeyi düşük olduğu için meydana gelen olayları da  o toplumun bireyleri akıl süzgecinden geçirmeden “kulaktan dolma” bilgilerle yorumlamaya çalışırlar.
Örneğin;
O toplumda öyle kişiler var ki yeri geldiği zaman “ağzı laf kalabalığı yapmaktan” başka hiçbir hüneri olmayan ama konuştukları zaman da “mangalda kül bırakmayan” kişileri bunlara örnek olarak gösterebiliriz.
Ancak bu kişilere bilim ve felsefe konuları hakkındaki fikirleri sorulduğu zaman “dut yemiş bülbülü dönerler”
Bu tipler genelde her toplumda bulunur.
Bunlar “çok konuşur ancak az düşünürler”
Kelime hazneleri sığdır.
Bu kişiler yaşanan olaylar hakkında objektif düşünerek neden – sonuç ilişkisi kuramazlar.
Bu tipler, rüzgar gülüne benzerler. Bunların tutum ve davranışları rüzgar’ın estiği yöne göre değişir.
Bunlar çok çıkarcıdırlar. Yeri geldiğinde nokta kadar menfaatleri olduğu zaman virgül gibi eğilirler.
Okuma ve yazma kültürleri de  yok denecek kadar azdır.
Çoğunluğu bu özellikte olan toplumlarda” arabesk yaşam şekli” bu topluma yerleşmiştir.
Kişiler yaşamlarını akıl ve bilim süzgecinden geçirmede “kaderciliğe” bağlamışlardır.
Böyle toplumlardaki toplantılarda, birkaç kişi konuşur diğerleri ise fikir yürütmeden” sessiz bir şekilde “ konuşan kişileri dinlerler.
Tabi bu durumun ortaya çıkması o toplumun “edilgen” yapısından kaynaklanmaktadır.
Bilim ve kültür düzeyi o toplumda ne kadar düşük düzeyde kalırsa o toplum edilgenleşir.
Önemli olan bilinç ve kültür düzeyinin yükseltilmesidir.
Bunun için bilinçli kişilerin o topluma” bilmediği konularda” bilgi vermesi.
Daha doğrusu tüm yaşamsal konularda bilinçlendirilmeleri gerekir.
Hiç unutmam bir özel tv programında sunucu , mikrofonu sokaktaki kişilere uzatarak “etik” kelimesinden ne anlıyorsunuz ? Şeklindeki bir soruyu en az 10 kişiye sormuştu.
Üzülerek ifade etmek gerekirse bu soruya bir yada iki kişi olumlu yanıt vermişti.
Bu ne demektir?
Bu toplumun bilgiye çok ihtiyaçının olduğu demektir.
Her zaman saygı ile andığımız araştırmacı gazeteci yazar Uğur Mumcu’nun bu konular hakkındaki bir görüşünede yer vermek istiyoruz.
“Bilgi sahibi olmadan , fikir sahibi olunmaz”
Evet , bilgi sahibi olmadan fikir yürütenler etrafımızda çok sayıda bulunmaktadır.