ANAYASALARIN YAPILMASI
Şu anda siyasetçilerin gündeminde olan, ancak toplum tarafından pek ilgi görmeyen yeni bir anayasanın hangi şartlar altında ve nasıl yapılacağı konusu yazılı ve görsel medyada tartışılmaktadır.
Ancak toplumu yöneten siyasetçiler bu konuda toplumu yeterli ölçüde aydınlatıyorlar mı?
Hiç zannetmiyoruz.
Çünkü bu toplum diğer konularda olduğu gibi, özellikle hukuk konularıyla pek fazla ilgilenmediği için bu konu üzerinde yeteri kadar durmadıklarını söyleyebiliriz.
Işte bu yüzden topluma bilgi vermek için yeni bir anayasanın hazırlanması üzerinde durmak istiyoruz.
Öncelikle yazılı anayasa hukukunda, anayasalar ya yeniden düzenlenerek yapılır ya da var olan anayasaların bazı maddeleri değiştirilir
Yeni bir anayasanın ortaya çıkması iki şekilde olur.
Bunlardan biri yeni bir devletin kurulması, diğeri ise var olan devletin kuruluşunun yenilenmesidir.
Var olan bir devletin kuruluşunun yenilenmesi genelde devrimle olur.
Yapılan bu devrimler, eski hukuk düzeninin yerine yeni bir hukuk düzeninin getirilmesidir.
Yeni bir anayasanın yapılması gerektiğinde bunu yapacak organı belirleyebilmek için egemenliğin kimde olduğuna bakılır.
Egemenlik ulusta ise anayasayı ulus yapar.
Ulusun anayasa yapması genelde “ Kurucu Meclis” yoluyla yapılır.
Burada iki yol izlenir.
Bunlardan biri “ Kurucu Meclis” yanlız anayasayı yapar ve dağılır. Ikincisi ise “Kurucu Meclis” anayasayı yapma görevinin yanında yasama görevini de yürüterek hazırladıkları yeni anayasayı halkın oyuna sunarlar ve halkın vereceği oylara göre, örnegin, kabul oyları daha fazla çıktığı takdirde yeni anayasa ortaya çıkar.
Bu konuya 1961 ve 1982 Anayasalarımızı örnek olarak gösterebiliriz.
Gelelim anayasaların değiştirilmesi konusuna;
Degişiklik yapma yetkisi ya bu anayasayı yapan “Kurucu Meclis’e” verilir ya da bu anayasayı yapmış olan organdan farklı bir ogran olan yasama organına verilir.
Işte 1982 anayasasının bazı maddelerin değiştirilmesi yetkisi belli koşullar altında yasama organı olan TBMM’ye verilmiştir.
Bu konu 1982 Anayasanının 175. maddesinde ayrıntılı olarak yer almıştır.
Bilindiği üzere en son, 12 Eylül 2010 tarihinde halk oylaması sonucu anayasanın 26 maddesi değiştirilmiştir.
Simdi üzerinde durmak istedigimiz esas konuya gelince yeni bir anayasanin yapılması baska, değiştirilmesi başkadır.
Yukarıda açıkladığımız üzere yeni bir anayasanın yapılması çoğu kez devrimle olur.
Devrimlerle yapılması demek eski hukuk düzeninin yerine yeni bir hukuk düzeninin yapılan anayasada yeniden yer almasi demektir.
Gelelim gündemde olan yeni bir anayasanın yapılmasına.
Beş ay önce genel seçim yapıldı ve yasama organı olan TBMM üyeliklerine yeni milletvekilleri seçildi.
Peki secilen bu milletvekilleri yeni bir anayasa yapabilirler mi?
Anayasa öğretisine göre yapamazlar.
Ancak yukarıda açıklanan bilgilerin ışığı altında 1982 Anayasasının bazı maddelerini değiştirebilirler.
Bu konu üzerinde yeni seçilen milletvekillerinin önemle durmaları gerekir görüşündeyiz.