SENARYO 1
Mahmutlar’da yazılacak o kadar çok olaylar var ki ama benim okuyucularım illaki siyaset istiyor. Her gördüğüm okuyucum, ‘siyasette ne var, ne yok, şimdi kim aday olacak?’ gibi sorulara cevap arıyorlar.
Gelin sizinle bugün bir senaryo yazalım. 2014 yerel seçimlerinde hangi aday kimlerle olur seçimi hangisi kazanabilir irdeyelim. Öncelikle bu yazdığım köşe 3-4 haftanın birikimi olduğunu ve bir çok siyasetçi ve bilimci ile tartışarak oluştuğunu belirtmek isterim. Şimdi Mahmutlar’da en fazla oy alan AK Parti’den başlayalım. AK Parti’nin kamuoyunda dillenen 3 adayı olduğunu hepiniz biliyorsunuz. Bu adaylar Alaattin Çakır, Muammer Kodal ve Mustafa Keşoğlu. İsterseniz bu 3 adaydan bahsedelim…
Sayın Keşoğlu, kendisinin 2014 yerel seçimlerinde, “AK Parti’den aday adaylığımı açıklayacağım. Aday yapılırsam seçimi kazanırım, aday olamazsam kim AK Parti’den aday olursa ona destek vereceğim. Bu adaylara Çakır da dâhil” dedi. Aynı Keşoğlu bundan bir yıl önce, ‘Muammer Kodal aday olursa ve ya adaylığını açıklarsa ben aday olmam Muammer ağabeyi desteklerim’ demişti. Aynı Keşoğlu 2009 yılında AK Parti’den aday adayı olmuş ama aday olamayınca karşı rakip CHP’de soluğu almış ve AK Parti’nin seçim kaybetmesinde önemli rol almıştı. Aynı Keşoğlu, AK Parti’den 2009 yılında aday olduğu zaman AK Parti İlçe Başkanı Hüseyin Güney tarafından diğer aday adaylarına gösterilen ilgi gösterilmemiş, adeta ‘sen aday olamazsın’ denilmek istenmişti. (Keşoğlu’na İlçe Başkanı tarafından AK Parti rozeti takılmadı, açıklaması yapılırken, İlçe Başkanı yanında yer almadı.) burada şu atasözüne yer vermek isterim.
“Tohum düştüğü toprağa göre yeşerir.”
Keşoğlu CHP’de siyaset yaparken adeta bir ilahtı. CHP’liler onu kıymetinden yere göğe sığdıramadı. CHP ile hiçbir sorunu olmamasına rağmen CHP’yi hep bir öcü gibi gördü. Dinsizlerin, imansızların partisi gibi gördüğü bu parti Keşoğlu’nun hem babasına hem de kendisine Belediye Başkan adaylığı gibi önemli bir sıfatla ilahlaştırdı. Hem baba, hem de oğul Keşoğulları’nın kendi siyasi hataları yüzünden kıl payı seçim kaybettiklerini tüm Mahmutlar halkı bilir.
Keşoğlu’nun CHP’ye karşı kirli bir zihniyet içinde olduğunu tüm CHP’liler artık biliyor. Melek yüzünün ardında bir CHP düşmanlığı bir CHP kindarlığı olduğu ama menfaati için CHP ve CHP’lileri istediği zaman kullandığı da aşikar.
Her kesimin her platformda CHP ile Keşoğlu rahat seçim kazanır görüşüne artık ben katılmıyorum. Yüzlerce CHP’liler de benimle aynı görüşü paylaşıyorlar. CHP düşmanlığının Keşoğlu ailesinin tarikat mensubu olmasından kaynaklandığını bilmeyen kalmadı. Oysa Keşoğlu’nun yaşam biçimi ortada. Her bardaktan su içebilir, yani camiyi de, meyhaneyi de hepimizden daha iyi bilir. O zaman sormak gerekir, senin bu CHP düşmanlığın niye, niçin AK Parti’den aday adaylığını şimdiden konuşuyorsun da, CHP lafından tiksiniyorsun? Unutma siyasette zirve yaptıysan, CHP sayesindedir. Çocukluğunu ve gençliğini heba ettiğin ANAP, seni aday bile yapmadı. DYP’de ise seni hiç takan olmadı. CHP’de ilah oldun, onun için mi CHP’yi cezalandırıyorsun. Ne deyim gönül bu, ota da konuyor, boka da…