GERÇEK OLAN MİLLİ İRADEDİR…-Hasan İlhan
Toplum olarak en çok sevdiğimiz ve istediğimiz şey, beş buçuk ay sonra tekrar yapılıyor…
Milli iradenin tecelli ettiği genel seçimler yani…
Geçmiş yıllarda yapılan genel seçimlerin aksine bütün partilerin çalışmaları ve heyecanları şimdiden başladı.
Sizin anlayacağınız bu da gösteriyor ki, muhalefette kalmak isteyen hiç kimse kalmadı…
Hükümet partisi hangisi ya da hangileri olur bilemem, ama yapacakları ve halka kendilerini nasıl izah edecekleri duruma bir nebze de olsa cevap olacaktır.
Buraya kadar olanları ve geçmiş seçim dönemlerinden gerçekleşmiş sözüm ona kronik tantanaları hepimiz hatırlarız.
Seçim sonrasında ne konuşulacağı sizce de daha önemli değil mi?
Mesela, seçim barajını yine kaldıramadık…
Kendisini mecliste bulamama endişesi ve kendisine oy verenler tarafından temsil yetkisini kullanamayacağını tahmin eden parti sözcülerinin seçim öncesinde de çokça tartışıldığı seçim barajının düşürülmesi, en önemli konulardan birisidir.
Geçenlerde elektrik üreten barajların ne kadar süre kullanılacağı ile ilgili olarak, baraj içerisinde biriken alüvyon toprak miktarına da bağlı olduğunu öğrenmiştim.
Seçim barajına takılan partilerin yaşam sürelerini de alüvyon toprakların birikimine benzetirsek, sanırım seçim barajının kalkmasını meclis çoğunluğunun istemesi gerekeceğinden yola çıkarak azınlık partilerin işinin bir hayli zor olacağını söylemek lazım.
Seçimden sonra tekrar baraj altında kalan veya sürekli azınlıkta kalan partilerin dillerinden düşmediği gibi, hükümete gelen partinin de gözünden düşmeye devam edecektir.
Gerçekçi olmamız lazım, baraj puanının düşürülmesi ya da tamamen kalkması konusunda…
Bence de demokrasi adına kaldırılmalı, ancak ülkemiz adına bilindik sebeplerden dolayı zamanlama sorunlarının olduğunu hepimiz biliyoruz.
O yüzden diyorum, iktidarların gözünden ister istemez düşer diye…
Yine buna benzer konulardan birisi de, Milletvekili ön seçimlerinin uygulanabilirliği konusu var. Bu seçimlerde CHP’nin başına gelen ve büyük umutlar vaat eden liderin bu konuda da düşüncelerinin olumlu yönde olduğunu biliyoruz.
Bakalım hep beraber göreceğiz…
Oy oranlarındaki farklı beklentilerin ve şaşkınlıkların yoğun olacağı bir seçimin yaşanacağı da önemli maddelerden birisi…
Kısacası, seçim kanunu ve siyasi partiler kanunu ile ilgili özlemlerin ve tartışmaların özellikle medyada çokça dillendirileceği malum şeyler yani.
Cumhuriyet tarihine bakınız…
Ülkede hızlı gelişmelerin ve engellerin önünü açmak için milli iradenin fazla olduğu ve seçimi büyük zaferle kazanmış hükümetlerin daha başarılı olduğunu görürüz.
Son yıllarda ülkemizin küresel ekonomiye daha fazla entegre edildiğini düşünürsek, dünya devletleri tarafından alınan kararlardan dolayı küresel ekonominin geleceği ve etkisinin de olduğunu ayrıca belirtmek lazım.
İleri demokrasi için daha uzun yıllara ihtiyacımız var…
Fakat durmadan yol almaya devam etmeliyiz.
Ağır ağır, nahsam nahsam da olsa…
Belde ve bölgemizde Milletvekili olma adına aday adayı olan başarılı şahsiyetlerimiz var.
İlk başta; aday olma cesaret, inanç ve girişimlerinin bile başlı başına bir başarı ve bizim açımızdan gurur kaynağı olduğunu söyleyip, hep beraber hakkını vermeliyiz.
Ancak, aday olmasındaki amacını ve niyetini belli etmeli, halkı tarafından daha ileriye destek istemesi ve o yönde çalışmalarını, sosyal etkinliklerini de arttırması gereklidir.
Niyetten kastım, milletvekili aday adayının fikirlerini, çalışmalarını beyan etmesi, kısacası “Ben buradayım” demesi lazımdır.
Unutmayın, parti güçlü isimlerle başarıyı daha kolay elde eder. Bunun yanında millet iradesini elde etmenin yollarından birisi de parti içi örgütlenmelerin uzun vadeli projelerle sağlanabileceği bilinmelidir.
Görüyorum, gözle görülür gelişmeler var…
Her önüne gelen ankete de aldırmayın siz, gerçek olan Milli irade’nin vermiş olduğu sonuçlardır.
Esen kalın, hoşça kalın…