YENİ BİR YILA GİRERKEN-Nazif Fethi Yalçınkaya

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Ömrümüzün bir yılını daha bitirip yeni bir yıla giriyoruz. Yeni yıla girerken tabi ki gündemi yılbaşı kutlamaları işgal edecek.Bu  kutlamaların kaynağı nereye dayanıyor acaba? öylemem gerekirken söyleyemediklerim aklıma geliyorAşırılıklar ve hurafelerle dolu yılbaşı kutlamaları Hristiyanlarca dünya gündemine yerleştirilmiştir Her yıl 25 Aralık Hz İsa (as)’ın doğumunun yıl dönümü kabul edilerek bir hafta boyunca çeşitli etkinliklere yer verilmektedir. Aynı hafta içinde Noel yortusu dolayısıyle çam ağaçları kesilip cadde, balkon ve evler süslendirilip ışıklandırılmaktadır İlk defa Almanya’da 1605 yılında ortaya konulmuş, daha sonra da bütün hristiyanlık  alemine sirayet eden “Noel Baba” efsanesi de yaygın bir biçimde işlenmiştir Noel Baba aslı ve mesnedi olmayan, ancak sözde iyiliği temsil eden ve bu gecelerde çocuklara oyuncak, şeker vb hediyeler dağıtan, genellikle karla örtülü, kırmızı başlıklı paltosu ve kocaman beyaz sakalı ile temsil edilen efsanevî bir kişidir  Bugün, toplumumuzda yılbaşı kutlaması adı altında düzenlenen eğlence ve toplantılar kültürel ve geleneksel bir temele sahip değildir. Elbette bir yıl, insan ve millet hayatında önemli bir zaman dilimidir. Ben şahsen yeni yılı sevinçle karşılayamıyorum. Yani bir yıla girmek beni hüzünlendiriyor. Çünkü bir yaş daha ihtiyarladım. Ölüme biraz daha yaklaştım. Dünya da bir yaş ihtiyarladı. Geçen bir yılın muhasebesini yaptığımda, yapmam gerekirken yapamadıklarım, söylemem gerekirken söyleyemediklerim, zamanı hakkıyla değerlendiremediğim aklıma geliyor kaybettiğim sevdiklerim dostlarım aklıma geliyor hüzünleniyorum. Şairin şu mısralarını terennüm ediyorum:
Gönlümün biçare durgunluğu var                      
Gözümde yılların yorgunluğu var
Azaldı çevremde bildik simalar
Artık solgun resimlerde tüm hatıralar
Yitmeyin gitmeyin yıllarım
Bitmeyin ne olur umutlarım
Gitmeyin yanımdan dostlarım
Yalnız bırakmayın beni
Dalgalar ruhumda bir hüzün nehri
Mevsimlere yabancı yaşarken şehri
Her geçen dakika çizgi alnımda
Yıllar ne olur getirin sevdiklerimi.
Yeni bir yılı idrak etmenin sevinç ve heyecanı da makul ölçüler içinde kabul edilebilir. Fakat aşırılığın da ötesine geçerek, iki yılı birbirine bağlayan bu zaman köprüsünde cinnet geçirmişçesine işlenen yanlışlara, hatalara ve yapılan lüks harcamalara içki ve fuhuş alemlerine anlam vermek mümkün değildir. Ayrıca milli ve manevi değerlerimize ters bu tür eğlence ve adetler, kültürel tahribata yol açmakta, bizleri millî kimliğimizden uzaklaştırmaktadır. Yılbaşı kutlamalarını vesile edinerek Allah ve Resulünün razı olmayacağı tavırlar yerine, geçmiş senelerde yaptıklarımızı gözden geçirerek ve gelecek yeni yılda hayatımıza daha iyi nasıl yön verebileceğimizi düşünelim. Bir şeyler yapacaksak geçen bir miladi yılın muhasebesini yapalım. Bu süre içinde şahıs aile, millet ve insanlık için neler yapıldı? Bilgi ve kültür alanında neler kazanıldı? Belirlenmiş zaman dilimi içinde yapılması gereken ibadet, itaat vs. iyilikler gerçekleştirildi mi? Daha da önemlisi geçmişle ilgili samimi bir değerlendirme (otokritik) yapıldı mı? Bu soruları çoğaltabiliriz İşte bütün bu soruların cevaplarını aramak gerekir. Çünkü geçmişin muhasebesini yapmadan geleceğin hareket tarzını belirlemek doğru olmaz.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Mahmutlar Haber, En Güncel Haberler, Son Dakika - MahmutlarPost ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!