HORA’DAN DOMBIRA’YA
Sizleri biraz eskilere götüreceğim. 1974 Kıbrıs harekâtı sonrası Yunanistan ve Türkiye arasındaki ilişkilerde “Ellerin tetikte olduğu” dönemlere.
Yunanistan’ın tüm kabadayılığına rağmen Türk askeri Kıbrıs’a çıktı hemen ardından yenilgiyi hazmedemeyen Yunanistan’da Ege’de petrol aramaya.
Türkiye’de misilleme yapmak için Ege Denizinde petrol aramaya karar verdi ama gemimiz yoktu.(Şimdi tam donanımlı 5 adet gemimiz var, emeği olanlara teşekkür ediyorum)
Apar topar Norveç’ten bir araştırma gemisi kiralayıp bayrağımızı çektik ve bizde başladık petrol aramaya.
Yunanlılar gemimizi gördüklerinde şaşırdılar, hemen o tarihlerde ülkemize ambargo uygulayan Amerika’ya şikayet ettiler.
Amerika Norveç’e baskı yaptı, parasını ödediğimiz halde sözleşmeyi feshederek gemilerini geri çektiler.
1942 yılında Almanlar tarafından üretilen bir gemi savaş sonrası Türkiye’ye hibe edildi.
1960 yılına kadar birtakım araştırmalarda kullanıldı ama sonrasında emekli edilip işçi yatakhanesine dönüştürüldü.
Norveçliler gemilerini geri çekince akıllara unutulan bu gemi geldi, ismi Hora idi.
Apar topar gemiyi buldular ve hemen çalışmalara başladılar. Restorasyonu bitince gerekli araştırma ekipmanları monte edildi adı ‘MTA Sismik 1’ olarak değiştirildi ve Ege’nin serin sularına indirildi. Yunanistan’ın burnunun dibine kadar girip petrol aramaya başladı.
Zaman zaman tehditler alsa da Fantomların korumasında olan gemimiz çalışmalarına devam etti.
Bir gün radyo haberlerinde duydum “Ege’de zengin petrol rezervi bulduk” diyordu spiker.
Hepimize ilaç gibi gelmişti ki hele bizlere, o zamanlar genciz ve o petrolün saltanatını biz sürecektik.
Hepimiz kenetlendik, her iki lafın biri Hora içindi, kahvede garsondan çay isteyen bir amcanın “İki çay ver horalı olsun” sözlerini ve atılan kahkahaları hiç unutmadım.
Urfalı Babi isminde bir sanatçımız vardı. Bilmeyenler için hatırlatayım; Kemal Sunal’ın Salako filminde bağlama çalıp türkü söyleyen uzun saçlı tok sesli dayı.
HORA
Hora gidiyor Hora’da egeyi yara yara.
Hangi palikarya varmış horaya karşı dura.
Hora çıktı egeye de araştırma yapacak.
Amerika oğlanı mı bize karşı çıkacak.
Tarihlere bir bakın Akdeniz gölümüzdü.
Bizans’ın bebeleri de nikahsız dölümüzdü.
Yılın en çok satan 45’liğini çıkarmıştı Urfalı Babi. Bilmeyen, dinlemeyen ve ezberlemeyen yoktu.
Biz petrol bekleye duralım petrol ambargosu ve hemen ardından Ajda Pekkan’ın aman petrol şarkısı ve ağır Eurovision yenilgisi geldi.
12 Eylül ve Netekim’li yıllar hemen ardından “Arım balım peteğimli” yıllar.
Ekonomide sıkıştıkça petrol bulan iktidarlar. Derken, geldik Dombıralı yıllara.
Diyarbakır’da Kayagazı bulduk, Trakya’da doğalgaz, Kardeniz’de doğalgaz, barış süreciydi ki Mardin, Şırnak, Hakkari, Batman ve Siirt’te doğalgaz. Tuz Gölü’nde doğalgaz, Isparta, Antalya, Ergani’de petrol bulduk.
Şimdi yaşadığımız onca tecrübeden sonra temkinliyiz.
Dilerim bu defa gerçekten bulmuşuzdur zira en son Papaz’ı bulduk o da bize yar olmadı.