PISA VE EĞİTİM SİSTEMİMİZ
OECD tarafından her 3 yılda bir yapılan 15 yaş grubundaki öğrencilerin bilgi ve becerilerini değerlendirmek üzere Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programının (PISA) direktörü Schliıicher’in Türk Eğitim sisteminin değerlendirme konusunda yaptığı açıklama bir hayli ilgi çekiciydi.
Habertürk Gazetesi’nin 13 Kasım 2017 tarihinde “öğrettikleriniz artık gereksiz” manşeti ile verilen bu haber, eğitim sistemimizin şuandaki durumunu da bir yönde özetliyordu.
PISA direktörünün Türk Eğitim Sistemi’nde oluşan sorunları şöyle dile getiriyordu.
-Eğitim sisteminiz değişen dünya koşullarına uyum sağlayamadığını
-Türk öğrencilerinin ezberde çok iyi, bilgiyi yaratıcı kullanmada zayıf olduklarını
-Öğretmiş olduğunuz bilgilerin artık gereksiz olduğunu
-Eğitim sisteminin genel başarısı öğretmenlerin yetenekli ve nitelikli kişilere bağlı olduğunu ve bu özellikteki kişilerin öğretmenlik mesleğine girmeleri için gerekli önlemlerin alınmasını,
-Düşük gelirli öğrencilerin oluşturduğu okullara en iyi öğretmenlerin atanmasını
-Matematiğin korkulacak bir ders olmadığını ve korkunun nedeni de öğrencilerin matematiğe ait temellerinin olmamasından ileri geldiğini açıklıyordu.
Biz burada oluşan bazı sorunları dile getirdik.
Esasında bir ulusun kalkınabilmesi; sağlam bir yapıya kavuşabilmesi verilecek çağdaş eğitime bağlıdır.
İşte Atatürk Kurtuluş Savaşını kazandıktan sonra eğitime çok önem verdi.
Kendisine sordular;
-Kurtuluş Savaşını kazandınız, Cumhuriyet’i kurdunuz şimdi ne yapmak istersiniz?
-“Milli Eğitim işlerini yükseltmek” diye yanıtlamıştı.
Atatürk 1922 yılında Milli Eğitim politikasını şöyle açıklıyordu;
“Bizim izleyeceğimiz Ulusal Eğitim Politikasının temeli önce mevcut bilgisizliği gidermektir. Bir taraftan ülke çocuğunu sosyal ve ekonomik alanda fiilen etkili ve yararlı kılabilmek için en gerekli olan ilk bilgiyi uygulamalı bir biçimde vermek ulusal eğitim yönetimimizin esasını oluşturmalıdır.”
Atatürk, eğitime çok önem veriyordu.
Ancak gelişen zaman içinde eğitim sistemimiz yaz-boz tahtasına dönüştü.
Bu durumu düzeltmek için eğitim değişimini stratejik ve tutarlı olarak bir plan dahilinde akıl ve bilimi de baz alarak hazırlaması gerekir.
Unutmayalım yapıcı, yaratıcı analitik düşünen, sorgulayan ve eleştiren bir nesil yetiştirmek isteniyorsa öğretmenlerin ve öğrencilerin bilimsel eğitim verilerek eğitilmesi gerekir görüşündeyiz.
Ayrıca tüm öğretmenlerimizin 24 Kasım Öğretmenler Gününü kutlarım.