KRİTERE UYSUN YETER..

CHP’nin sessiz görünen, içinden kuruntulu Meclis üyesi Mustafa Şimşek, şimşeğini gariban zavallı bir aile olan Mustafa Ak ailesine çaktı.
Belediye Başkanımız Ali Çelik, Mahmutlar’a büyük yatırımlar yapmak için sık sık şehir dışında olduğu nedeniyle vekil bırakılan CHP’li Devrimci Mustafa Şimşek’i doğuştan makatı olmayan Birgül bebeğin anne ve babası makamında ziyaret eder.
Yüce hükümdar, Belediye Başkan vekili zati muhterem Deniz Gezmişçi, fakir ve garip babası Şimşek, Ak ailesine çay ikram ederek, büyüklük gösterir. Ak ailesi durumunu arz eder ve Belediye’den iş ister, hükümdar yılların verdiği siyasi terbiye ve tecrübe ile kibarca, “Mahmutlar Belediyesi’nde işe girmenin bir kriteri var. Sen git bahçelerde amelelik yap, sen fakir bir ailesin üstelik senin 6 çocuğun var, hasta çocukların var. Senin belediye’de ne işin var” diyerek kibarca kapının önüne koyuverir. Pardon, eline birde 200 TL’lik çek tutuşturur. “Bir daha gelme bu sana yeter” der gibi. Ak ailesine büyük bir nasihat ve yardım da bulunur.
Şimdi Mahmutlar Post Gazetesi olarak, Mahmutlar halkı adına Şimşek’e soruyorum. Belediye’ye işçi olmak için girme kriterleri nelerdir?
1- 30-40-50-100 dairesi olan zengin bir ailenin çocuğu olsaydı Mustafa Ak, Belediye’de temizlik işçisi olarak işe başlayabilir miydi?
2- İş adamı, müteahhit, demir, çimento, tuğla satan bir kişinin oğlu olsaydı Mustafa Ak, Mahmutlar Belediyesi’nde işe girebilir miydi?
3- Yandaş, sırdaş, partidaş kısacası Halk hareketine mensup zengin, fakir fark etmez bir kişi olsaydı Mustafa Ak, Belediye’de müteahhit işçisi olabilir miydi?
Mustafa Şimşek’ten cevap; Elbette bu kriterlere uyan herkes Mahmutlar Belediyesi’nde işe girebilir. Beni Mahmutlar’da herkes tanır, ben dürüst ve düzgün biriyim, yalan söyleyemem şuandaki Belediye’de bizim zamanımız da işe başlayan personelin %90’ı bu kriterlere uyuyor, onun için işe aldık, ne yaptığı ve yapmadığı önemli değil, kritere uysun yeter.
Evet, durum bu, milyonda bir görülen bir hastalığa yakalanan Birgül bebeğin babası Mustafa Ak, “Sen ne haltla hükümdara giderek, iş isteme cüretinde bulunursun? Bir hata yapmışın, hemen Şimşek hükümdardan özür dilemelisin. 
Bak Sayın Şimşek, devrimcilik, solculuk hele hele Deniz Gezmişçilik lafla olmaz. Devrimcilik ile solculuk fakir ve fukarayı korumakla olur. Hatırlatmak isterim, Deniz Gezmiş’in banka soyup, bir tek kuruşunu cebine atmadan fakir fukaraya dağıttığını biliriz biz.
Öyle laf ebeliği ile solculuk ve devrimcilik olmaz. Mahmutlar Belediyesi’nin kasasını kullanarak verdiğin 200 TL’nin makbuzunu gazete manşetlerinde yayınlatmak kadar ayıp başka bir şey var mıdır?
Senin “Belediye meclis üyesi oldum” diye kendini kaf dağında gördüğün herkes tarafından biliniyor.  “Belediye Başkan yardımcısı olamadım, Belediye Başkan yardımcılık maaşına ihtiyacım var “dediğini de herkes biliyor ama oturacağın o koltuğu dolduramayacağını bildikleri için seni o makama getirmiyorlar, onu da bilmelisin bence, haksız da değiller.
Belediye Başkan vekili olduğun zamanlar, “Belediye işçileri beni takmıyor, selam bile vermiyorlar” diyen sen kendin değil miydin?
Eee o zaman 24 bin nüfuslu bir beldenin, Belediye Başkan yardımcılığı koltuğunu nasıl idare edeceksin?
Unutma Sayın Şimşek, çıktığın o zirvenin merdivenlerini, gün gelince teker teker ineceksin, orası sana bir ömür boyu baki değil, bunları bilmelisin.
 Ayrıca yakın bildiğin kişilere “Mahmutlar Belediyesi şu veya bu şekilde soyuluyor” dediğini de herkes biliyor. Yüreğin yetiyorsa, o belgeleri gazete manşetlerinde yayımla da senin ne kadar doğru dürüst, solcu, devrimci ve Deniz Gezmişçi olduğunu bileyim.