DEVLET BEKASI, KOLTUK SEVDASI

Fener Galatasaray maçlarından biliyorum, milyonlarca para harcayıp en şöhretli futbolcuları transfer eden Galatasaray, Fenerbahçe maçlarında tel tel dökülürdü.
Psikolojik üstünlüğün önemini vurgulamak bakımından önemlidir.
Bir Galatasaraylı olarak bunu yazmaktan hoşlanmadığımı baştan söyleyeyim.
Üst üste yenilen ekip, takım ya da siyasi parti hep bir önceki yenilginin ezikliğiyle çıkar meydana.
Takımı birkaç maç kaybedince istifa eden teknik direktörlerin geleneksel davranışlarını siyasilerinde örnek almasını çok isterdim.
Aslında politikanın özünde vardır “ben olmazsam dava biter” deyip, koltuğundan gitmek zorunda kalınca “tufan” beklemeleri.
Parti içinde muhalefet yapmayıp dışarıda kaldığında ağzını açıp gözünü yumanları dikkate almamak lazımdır.
Dünyada ilk devleti Sargon isminde bir yurttaş kurmuş.
Milattan Önce 4000 yılında Sümerlerin yerini AKADLAR almış ama yine Sümer geleneklerini sürdürmüşler.
Büyük Sargon şehrin kralı âdetini sona erdirip Evrenin Kralı unvanını almıştır.
Bu günkü karşılığı dünya lideridir. (Kenan Evren değil) Büyük Sargon’un ölümünden sonra tahta geçen oğlu ve sonrasında torunu “bıbıcığı” kadar zeki olmadıkları için Sümerler toparlanıp Akadları tarihe gömmüştür.
Fırat Nehri boyunca Mezopotamya’da birçok medeniyetler yeşermiş ve kurumuş.
Sümerler, Akadlar, Ur Hanedanlığı, Asurlular ve Babilliler. Aramiler.
Bu medeniyetlerden geriye Ali Baba ve Kırk Haramiler kalmıştır.
Hiçbir zaman da yok edilemeyeceklerdir.
Tarih boyunca Fıratın doğusu batısı defalarca geçilmiş, zapt edilmiş ve kaybedilmiştir. Günümüzde bu bölgede; Irak, Suriye, Türkiye’de Güneydoğu Anadolu ve İran yer almaktadır. Meşhur Alamut Kalesi ve Haşhaşiler yani günümüzün canlı bombaları tekniği o dönemden kalmadır.
Aslında yöntem farklıda olsa o gelenek devam ediyor.
Şöyle ki; İsmailiyye mezhebini yaymak isteyen Hasan Sabbah Alamut Kalesini üs olarak seçmiş ve fedailerini burada eğitmiştir.
Haşhaşla kafayı bulan fedailer gizli bir bölmeden geçerek içinde güzel hatunların ve her türlü konforun olduğu bir salona göz atarlardı.
Hasan Sabbah “İşte cennet burası” diyerek onları ölüme gönderirdi.
Bildiğimiz bu günkü IŞİD.
Mezopotamya her anlamda dünya tarihi için önemlidir ve bu coğrafyada binlerce yıldır asla kan durmamıştır.
Mezhep ve ırk çatışmalarının geleneksel bir ritüel olduğunu, bu gerçeğin asla yok edilemeyeceğini bilen ülkeler ıslah etmek yerine faydalanma yöntemini seçmişlerdir.
Üçüncü dünya ülkelerinde bile demokrasi arayışları varken bu bölgede zaman zaman oluşturulan demokrasiler bir şekilde yok edilmiştir.
Atatürk iyi bir tarihçidir ve İslam coğrafyasını laik demokrasiyle ilk o tanıştırmıştır. Cumhuriyete “90 yıllık eziyet, 90 yıllık reklam arası” diyenler Hasan Sabbah tarikatının temsilcileri olan Haşhaşilerdir.
Onları bu duruma getirenlerse din adı altında milleti dinden imandan soğutanlar “devletin bekası” bahanesiyle servetine servet katan her devrin 40 haramileridir.
Binlerce yıldır vardılar, binlerce yılda olacaklar…