YAPRAK

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

sudiNiğde, Kırklareli, Bitlis, Rize, Amasya, Siirt, Kars, Nevşehir, Bolu, Kırıkkale illerimizin toplam nüfusu kadar Suriyeli yaşıyor ülkemizde. Yıllardır “en az 3 çocuk” diyordu baktı ki millette iş yok 3 milyon yetişkini alıverdi sınırdan içeri.
Ceplerinde kredi kartları, altlarında Arapça plakalı otomobillerle her yerde fink atmaya başladı adamlar.
Trafikte her gün radara yakalansalar bu araçların plakasını okuyacak polisimiz bile yok. Denetim yok, sağlık kontrolü yok, salgın hastalık taşır mı, hırlı mıdır, hırsız mıdır bilen yok. Sanki elin Avrupalısı aklını yitirmişte bu insanları istemiyor.
Haklılar çünkü ayrı ayrı kültürlere ve medeniyetlere sahip insanların kaynaşması ve birlikte yaşamayı tesis etmesi bir asır alır..
Muhalefet biraz eleştirdiğinde hemen “biz insanlık görevimizi yapıyoruz, yazık bırakalım ölsünler mi?” gibi merhamet sınırlarını zorlayan savunmalar yapılıyor.
Ama geldiğimiz noktada “keşke bu işe hiç bulaşmasaydık, keşke Suriye’nin içişlerine karışmasaydık” dediklerinden eminim ama artık çok geç.
Çünkü ‘cin şişeden’ çıktı.
Ortadoğuda bizden habersiz kıpırdamayacak yapraklar sayesinde, yapraklara geldik..
Ne barış görüşmelerinde, ne diğer konularda Türkiye’nin esamesi bile okunmuyor.
Sadece Almanya’nın kendisini ve Yunanistan’ı korumak adına attığı adımlar ve verilecek 3 milyar doları konuşuyoruz.
Peki, bu süreçte Türkiye neler kaybetti?
Sınırlarımız yolgeçen hanına döndü.
Başta İran ve Rusya ile ilişkilerimiz bozuldu.
Özellikle Rusya pazarı Türkiye için hayati bir önem taşıyorken sırf Esad düşmanlığından dolayı inşaat ve turizm sektörünün itici gücü olan devasa pazarı kaybettik..
Işid ve diğer radikal örgütlerlerin intihar bombacıları ülkemizde kitlesel katliamlar yapmaya başladı. Kıt kanaat geçinen vatandaşlarımızdan kesilen vergiler ‘asgari ücretliye, emekliye, zorda olan esnafa’ değil Suriyeli mültecilere harcandı.
Bu rakam az buz değil daha şimdiden 8 milyar doları buldu.
Ülkeme bir kuruş vergi vermemiş olan insanlara ayrılan bu devasa bütçe sizlerin gücüne gitmiyor mu?
Bana kimse çıkıpta “insanlık öldü mü?” demesin.
Petrol zengini Arabistan, Kuveyt ve diğer Arap ülkeleri kendi ırkından olanlara neden sahip çıkmıyor?
Suriye politikasının ülkemizi getirdiği nokta tam bir hüsrandır.
Uçak krizinden sonra tek bir uçağımız bile o bölgede uçamıyor.
Acaba neden?
Turizmciler, turizme bağlı işkolları kan ağlıyor.
Yılda ortalama 40 milyon turist ülkemizi ziyaret ediyor ve yaklaşık 35 milyon dolar gibi bir katma değer sağlanıyordu.
Yıllara göre ortalama %5.5 gibi istikrarlı bir artışla İtalya, Çin ve İspanya ile yarışan Türkiye maalesef %50 gibi rakamlara ulaşan rezervasyon iptaliyle küme düşmüştür.
Peki, turizmcilerin o otellere sebze, meyve, et, su meşrubat vs satan esnafların zararını kim ödeyecek?
Bu sektöre emek verip bu günlere getiren işadamlarımıza bir “Pardon” denilecek mi? Sanmıyorum çünkü bizler başarıyı kendimize, başarısızlığı bahaneye yazan bir kültüre sahibiz. Son tahlilde; Madem turist gelmeyecek hazır Avrupa birliğinden para gelmişken otelleri mülteci yurduna çevirin her şey dâhil kalsınlar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Mahmutlar Haber, En Güncel Haberler, Son Dakika - MahmutlarPost ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!