HATIRLATMAK İSTERİM
“Halkını cehalete, sefalete teslim eden yöneticiler yok olmaya; Cehalet ve sefalete sürükleyen yöneticileri seçen halk ise köle olmaya mahkumdur” demiş Gazi Mustafa Kemal Atatürk.
***
Ülkemiz yangın yeri gibi Suriye, Irak, Rusya, İran ve Yunanistan ile bağlarımızı ticari olarak kopardığımız bu günlerde esnaf, ‘yandım anam’ diye bağırıyor.
Kirasını bile ödeyemeyen iş yeri sahipleri, ‘siftah bile yapmadık günlerce’ diyorlar.
Rusya, ‘doğalgazı vermeyiz, Türkiye’ye’ derken, Erzurum’dan biri çıkıp, ‘vermezseniz vermeyin, tezek yakarız’ diyor.
Bilmiyorlar ki turizmcinin halini, bilmiyorlar ki turizmden ekmek yiyen esnafın çiftçinin halini. Gazipaşa’da Rusya’ya ithal edilen dikenli salatalık 1.4 TL iken Rus krizinden sonra 40 kuruşa düşmüş.
Üretici, ‘toplanma parası bile değil’ diyerek salatalık köklerini sökmeye başlamış.
***
Şimdi diyeceksiniz, ülkemiz sınırlarını tehdit eden Rus uçaklarını vurmayacak mı?
Buna ‘hayır’ diyen yok sadece Rus uçaklarını değil, ülkemizi hangi ülke tehdit ediyorsa en büyük tepkiyi göstermeliyiz ki büyük ülke olduğumuzu dünya bilsin.
‘Rus uçağı olduğunu bilseydik, düşürmezdik’ iması karizmamızı çizer, çizdi de.
***
Büyükşehir Belediye Yasası çıktıktan sonra Mahmutlar köy gibi yönetilmeye başlandı. Belki bu sözlerime hem yerel belediye’ye hem de büyükşehir belediyesini yönetenler karşı çıkabilir. Aksini iddia eden her iki belediyenin yöneticileri ile de her platformda tartışmaya hazırım.
Bu yasa bize çok uyduruk geldi.
Mahmutlar Belediyesi’nin yıllık bütçesi, İlçe Belediyeleri’nde bile hayal edilemez iken, şimdilerde şehir içinde gelip geçen üç-beş aracı sayar olduk. Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin Barbaros Caddesi üzerinden sabahın erken saatlerinde temizlik yapan birkaç turuncu elbiseli personelini görünce büyükşehiri anımsıyoruz.
Saat 11’den sonra bu zati muhteremler de ortalıkta görünmüyorlar. Asıl işleri temizlik olan bu kişilerin nereyi nasıl temizlediğini bir gün kontrol edin lütfen.
Bu personellerin günlük aldıkları maaşlarla daha iyi temizlik yapılabileceğini sizde algılarsınız.
Bahçe budama, lahana çiçeği ekme gibi laf olsun torba dolsun sözlerle, dostlar iş başında görsün ile büyükşehir bize iyi gelmiyor Sayın Türel.
***
Barbaros Caddesi’nin yollarındaki parke taşları iki yıldır çaldır çuldur ediyor, araç sahipleri her geçtiğinde sizin ve sülalenizin halini hatırını soruyorlar bilginiz var mı?
Yaz aylarında üçüncü kattan daha yukarılarına su çıkmıyor hiç mi haberiniz yok?
Kış ayında hala sinekler evlerimize konuk oluyor bilginize.
Tüm bunlar Büyükşehir Belediyesi’nin Mahmutlar’ımıza sunduğu abuk subukluklar.
***
Ha Allah var iyi reklam yapıyorsunuz, hakkını vermemiz gerek her görebildiğimiz yerde yakışıklı resimlerinizle birlikte bize umut veriyorsunuz. Teşekkür ediyoruz.
***
Alanya Belediyesi’ne gelince, ara yollarımızın çoğunu sıcak asfaltla kapladınız.
Belediye önüne bir çalışma başlattınız, çöplerde alınıyor ama bunlar bize yetmez Sayın Yücel.
Bir yıl önce Alanya’da sanatçılar tarafından yapılan mermer heykellerden istedik, meclis üyelerinden birisi, ‘Mahmutlar’a 5-6 tanesi gelecek’ demesine rağmen gelmedi.
Şimdi yenileri yapıldı, biz hala bekliyoruz.
İki yıl oldu seçileli hala Mahmutlar’da bir festival yapılmadı. (Deve güreşi festivalini saymaz-sak)
Spor kompleksi müjdemiz havada kaldı, duyduğumuza göre Kaymakamlık engellemiş!
Duyumlarımıza göre düğün salonu projesi ve iki okul müjdesi varmış, ‘2016’da bunlar bize yetmez’ dediğimizde, ‘102 mahallemiz var, hangisine yetişelim?’ diyorsunuz.
Belki haklı olabilirsiniz kendinize göre ama Unutmayın biz Mahmutlar’ız.
102 Mahalle ile 31 bin resmi nüfuslu Mahmutlar’ı bir tutarsanız, size diyeceğimiz hiç-bir şey yok! Hala bir futbol sahamız bile olmadığını hatırlatmak isterim.