TÜRKİYE’YE NEREDEN BAKMALI
Bu konu hakkında farklı görüşlerin olmasını da doğal karşılarım.
Ancak, tarih yönünden bakılabilir mi?
Kültür yönünden bakılabilir mi?
Sanat yönünden bakılabilir mi?
Sosyal açıdan bakılabilir mi?
İnançlar açısından bakılabilir mi?
Kahramanlık açısından bakılabilir mi?
Kanımca hiçbiri açısından bakılması tam ve doğru sonuç vermez.
Çünkü, hiçbiri her dönem birbirinin tamamlayıcısı olamamıştır.
Ancaaakkk!
Bunun bir istisnası var ATATÜRK.
Bu büyük insan ki; bir yandan tarih yazdı.
Bir yandan kültürümüzü tarihe yazdırdı.
Bir yandan dönemindeki sanat ve sanatçılara lâyık oldukları değeri vererek “devlet katında” onları yüceltti.
Sosyal açıdan Sınırlarımız içinde yaşayan yahut yaamak zorunda kalan herkese eşit muamelede bulundu.
Çocuklarımızı gelecek öngörüsünü bütün Dünya ile paylaşıp, Dünya’da tek çocuk bayramı kutlamamızı sağlamıştır.
İnançlar açısında her dine özgürlük verirken, İSLÂMİYET’İ YÜCELEBİLECEĞİ EN SON ZİRVEYE ÇIKARDI. Bunun en belirgin özelliği din adamlarına verdiği değer, din konusunda bağnazlığa karşı duruşu, kadını insan seviyesine çıkarması ki Dünya’da ilk kez onun sayesinde (1934) seçme ve seçilme hakkı kazanmıştır.
Kahramanlık açısından da; yokluk, fukaralık, yorgunluk, kuşatılmışlık içinde BİR TÜRKİYE YARATMASI” bunun en güzel örneğidir.
Yarattığı Türkiye’nin kurtuluşundaki başarısı, birleştiriciliği, uzlaştırıcılığı, düşmanlarının korkulu rüyasının anlatılması yerine içki içmesi konuşuluyorsa, bu gün alkolden alınan vergilerle alınan maaşların tamamı sorgulanmalıdır.
ATATÜRK büyüktür ve her zaman büyük kalacaktır.
Çünkü, büyük olmak, büyük bedel ödemekle olanaklı olur.
Veysel USTA’nın “Atatürk ve Trabzon” adlı kitabını okusun. Çünkü Büyük Atatürk bütün mal varlığını, Trabzon halkının satın alarak kendisine hediye ettiği denize nazır Atatürk Köşkü’nde hazineye bağışlamıştır.
Bu sadece özverilerinin küçük bir numunesidir. Ama liste incelenmesi gerekecek kadar önemlidir.
Bu gün AOÇ’nin (Ki bağışlarından bir tanesidir) üzerinde var olan yeşillik ve hayvanat bahçesi tarumar edilmiş, tam tepesinde de Cumhur’un Başı’nın sarayı kondurulmuştur.
O yeşil alan içindeki hayvanat bahçesinin yerinde bu gün canlı “fare” bile yoktur.
Bu nedenle kanımca Türkiye’ye ATATÜRK penceresinden bakmayan hep başka şey görecektir.