3 MART 1924 CUMHURİYET DEVRİMLERİNİN BAŞLANGICI
Yeni yönetim şeklinin Cumhuriyet olarak ilan edilmesinden sonra siyasi, hukuki ve sosyal alanda bir takım değişikliklerin yapılmasına gereksinim duyuldu.
Bu değişikliklerin başında hilafetin kaldırılması geliyordu.
Hemen bu konuda çalışmaya başlayan TBMM’si yoğun tartışmalardan sonra aldığı kararlar gereği 3 Mart 1924 tarihinde kabul edilen 429, 430 ve 431 sayılı kanunlara göre Halifeliği, Şer’iye ve Evkaf vekaletini ortadan kaldırıyordu.
Yine aynı tarihte eğitim alanında yapılan ve öğretim birliğini esas alan Tevhid-i Tedrisat Kanununu yasalaştırıyordu.
Hilafetin ortadan kaldırılmasıyla Türkiye Cumhuriyeti Devleti laikliğe doğru hızla yaklaşmış, çağdaş bir devlet yapısı kurulmuş, yüzyıllardır hilafet ve saltanat kavgalarına son verilmiştir.
Atatürk, başka devrim yapmamış olsaydı, sadece gerçekleştirdiği bu devrimle Türk dünyasına en büyük hizmeti yapmıştır.
Atatürk, Türk ulusunu laik olduğu çağdaş uygarlık düzeyine ulaştırmak için seri devrimler yapmaya devam edecektir.
Osmanlı Devletinde devlet yönetimi din kurallarına göre düzenlendiği için devleti ilgilendiren önemli işlerde din adamlarının görüşü alınırdı.
Bu nedenle, din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılması gerekiyordu.
İşte laikliğin başlangıcı sayılan bu durumun oluşması için devlet Şer’iye ve Evkaf vekaletini kaldırarak, yerine Diyanet İşleri Başkanlığı ve Vakıflar Genel Müdürlüğü’nü kurdu.
Böylece din işlerinin ve din kurumlarının yönetilmesi, siyasal işler olmaktan çıkarıldı.
Bu durum şeriat hukukunu yürürlükten kaldırmasını sağladı.
Eğitim alanında yapılan ve öğretimde birliği esas alan Tevhid-i Tedrisat Kanununun kökleri Sakarya savaşı günlerine kadar uzanıyordu.
31 Ocak 1923’de İzmir halkına yaptığı konuşmada eğitim ve öğretimde birliğin şart olduğuna dair düşüncesini “Milletimizin, memleketimizin irfan yuvaları bir olmalıdır. Bütün memleket evladı kadın ve erkek aynı surette oradan çıkmalıdır” diyerek dile getiren Atatürk, halkın dimağında ilerde gerçekleşmesi muhtemel olan öğretim reformuna açık kapı bırakıyor ve bu fikrin yasalaşması için mecliste çalışmalarını sürdüyordu.
Atatürk, mecliste yapılan görüşmelerden bir gün sonra meclisin 1 Mart 1924’de açılış konuşmasında eğitim ve öğretimde birliği vakit kaybetmeden sağlanmasını istedi. Bu konuşmasından iki gün sonra 3 Mart 1924’de kabul edilen yasayla öğretim birliği kanunlaştı.
Bu yasayla medreseler kapatılarak, bütün eğitim ve öğretim kurumları Milli Eğitim Bakanlığı’nın yönetimi altına alınması sağlandı.
Cumhuriyet’in ilanından sonra yapılan üç devrim Türk ulusunun çağdaş uygarlık düzeyine ulaşmasının başlangıcıydı.
Türk toplumuna öncülük eden ve yaptığı devrimlerle ulusumuza yön veren Atatürk ile bu konuda emeği geçen arkadaşlarını, bu devrimin 91. yılında saygı ve minnetle anıyoruz.