ENGELLİLER VE BİZ (I)

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Dünya bütün canlıların yaşayabileceği şekilde düzenlenmiştir. Her canlının hayatını devam ettirebilmek için ihtiyacı olan bütün şeyleri barındırır. Yaratılmışların merkezinde insan vardır. İnsan kendisi dışındaki bütün varlıklardan farklı olarak yaratılmış, üstünlük kazandıracak hasletlerle donatılmıştır. Akıl gibi bir fark insanı bütün varlıkların efendisi kılmaktadır. Sahip olduğu bu güç ile dünyevi bütün güçlerin üstündedir ve onunla diğer varlıkları hizmetinde tutmaktadır. Onları istediği gibi kullanabilmekte, istediği gibi evirip çevirmektedir. Bundan dolayıdır ki dünya üzerinde var olan canlı cansız bütün varlıklar insanın istifadesine sunulmuştur. “Yeryüzünde ne varsa tamamını sizin için yaratan, sonra göğe yönelerek onları, yedi gök olarak tamamlayıp düzene koyan O’dur ve O, her şeyi hakkıyla bilmektedir.” (Bakara, 29). İşte insan yaratılmışların en şereflisidir.
Allah katında en kıymetli varlık insandır. “Allah gökleri ve yeri hikmetli olarak yarattı, size şekil verdi, şeklinizi de güzel yaptı. Dönüş de ancak O’nadır.” (Teğâbun, 64/3), “Sonra ona düzgün bir şekil vermiş ve kendi ruhundan ona üflemiş, sizi kulak, göz ve gönüllerle donatmıştır. Ne kadar da az şükrediyorsunuz!” (Secde, 32/9) gibi ayetler bunu anlatır. Bu değer için her hangi bir ölçü yoktur. Tek değer ölçüsü insan olmaktır. Engelli, sağlıklı, fakir, zengin, amir, memur, patron, çalışan, şehirli, köylü gibi insan açısından farklı mülahazalarla kullanılan bu ifadeler, Allah katında insanın değerini ölçmek için bir ölçü değildir. İnsan olma bakımından hiç bir fark yoktur. İnsanlar arasında gerçek değer ölçüsü Allaha olan yakınlıktır. Kur”an-ı Kerim”in” Hucurât Suresi 13. âyeti ile “Allah sizin sûretlerinize ve servetlerinize bakmaz. Fakat kalplerinize (îman veya inkâr halinize) ve amellerinize bakar” (Müslim, Birr, 34, III,) hadis-i şerifi bize insanların en üstününün Allah’a en yakın kimsenin olduğunu anlatır.
Allah her insanı mükellef tutmuştur. Herkes gücü oranında mükelleftir. Dinimizde hiç kimse gücünün yetmediğinden sorumlu değildir: “Allah hiçbir kimseyi, gücünün yetmediği bir şeyle yükümlü kılmaz” (Bakara, 2/286),  ayeti sorumluluğun sınırını anlatır. Ama şurası unutulmamalıdır ki engelli olsun olmasın aklı başında olan ve ergenlik çağına ulaşan herkes inanmakla ve ibadetle yükümlüdür. İbadette gücünün yettiği kadar sorumludur. Bu da ibadete göre değişiklik arz eder. Engelli olsun, yaşlılık ya da başka sebep olsun; ibadeti yapmak için engel teşkil eden şeye göre dinimiz ruhsat (kolaylık) yolu göstermiştir. Engelli olana, engeline göre kolaylıklar vardır. Ama şunu bilmek gerekir ki, engelli de bir mükelleftir, iman ve ibadet sorumluluğu vardır.
Devamı haftaya…
 

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Mahmutlar Haber, En Güncel Haberler, Son Dakika - MahmutlarPost ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!