“YİNE SABIRLA KIYASLADIM”-Hasan İlhan
Çocukluğumdan buyana hatırladığım konudur, Kestel ve Mahmutlar Beldelerinin birbirleriyle kıyaslanmaları…
İyisiyle ya da kötüsüyle…
Hiç kıskanmıyor, gıpta ile seyrediyorum. Hatta benim de memleketim sayılır. Ne de olsa anne tarafım, akrabalarım kestelden…
Fakat bilinen ve akılda kalan, eninde sonunda her iki beldemizin de çıkarları için ortak noktada birleştikleridir.
Bir zamanlar her iki beldenin de ortak özellikleri daha fazlaydı elbette…
Malum, Turizm sektörünün akla sığmayan hızlı gelişmesine ve sonucunda yerel yönetimlerin bu hıza yetişememesi, tamamen farklılaşan Mahmutlar Beldesine olumsuz yansımaları çok olmuştur.
Mahmutların ilk Belediye Başkanı, Sayın Alaattin Çakır’ın da babası olan rahmetle andığımız Mehmet Çakır’ın herkes tarafından beğenisini kazandığı imar planını bugünlere taşınabilseydi, şimdi daha farklı konular üzerinde değerlendirme yapabilirdik belki de…
Bir defa “Betonlaştık” deyince, hemen kızmayalım lütfen…
Mahmutlar beldesinin üçte ikisi inşaat karmaşası ve yükselen binalar ile kaplı iken belediyenin şehir plancısı ve mimarından yoksun durumdayken…
Bırakın da, benim de beton deme hakkım oladursun.
Mesela şimdi beton yığınını değil de; doğa ve tabiatını korumuş, mimari yapısına daha çok özen gösterilmiş ve elbette vatandaşlarımızın da daha fazla gelir elde ettiği, marka değerinin parmakla gösterildiği ve yaşandığı Mahmutlar Beldesini konuşuyor olabilirdik…
Evet, Kestel Beldesi ve Halkı bu durumu şimdilik yaşamayacak, şehircilik anlayışını tamamladığında da yaşamamış olmalıdır.
Eğer hiç yapamadıysa, gözünün önünde yaşananlardan ders almasını bilmelidir…
Kestel, alt yapısını tamamlama adına var gücüyle çalışan ve ikinci imar bölgesini açma müjdesini verecek olan çalışkan personelleri ile başında Belediye Başkanı Sn. Adem Murat Yücel’in koordineli, planlı çalışmaları ile beraberinde çarpık yapılaşmanın önüne geçilmesi konusundaki vermiş olduğu rahatlatıcı açıklamaları takdire şayandır.
Her şeyi hak ettiğine inandığım Kestel halkının günü geldiğinde; getirilerinin daha fazla olduğu, Beldesinin marka değeri ile ilgili tereddüdü olmadığı, geleceğe umut ve güvenle baktığı bir dönemden bahsedebilmelidir.
Sadece demekle olmuyor elbette…
Arz –Talep dengesinin kontrol edilerek sağlanması, imara açılan bölgelerde yasalara uygunluğun sağlanması adına kontrol ve denetimlerinin sıkılaştırılması şimdiden sağlanmalı ve üstün teknolojinin de katkısıyla devamlılığı zorunlu olabilecek kurumsal yapıların oluşturulması gereklidir.
Kısaca, bizlerin yaptığı yanlışlara düşmemek gerekir…
İlk bakışta; Alanya’nın eğitim merkezlerinden birisi haline gelen Kestel’in her halükarda Mahmutlar Beldesinden daha şanssız olduğu düşünülse de, gelecekte ne kadar şanslı ve avantajlı olabileceğini günün birinde hep beraber göreceğiz.
Sabırla, yanlışların üstüne giderek…
Mutlu ve Sağlıklı bir hafta dileğiyle…