YILLARDIR YAŞANAN EKONOMİK SORUNLAR
Yaklaşık on gün önce yapılan milletvekili seçimlerinde AKP yurt çapında verilen oyların yarısını elde etti.
Daha doğrusu verilen her iki oydan birisini AKP kazandı.
Bu arka arkaya 3. Kez seçimi kazanan bir siyasi parti için büyük bir başarıdır.
Peki, AKP bu başarıyı nasıl elde etti?
Herhalde toplumun bazı özelliklerinden arabesk yaşam tarzı olan, daha doğrusu fazla okuyup düşünmeyen, gününü gün eden, yaşadıkları olayları duygusal ve kaderci olarak değerlendiren bir tarz üzerinde durdular ve ona göre hareket ederek toplumdan oy istediler ve kazandılar.
Bir de bu arabesk yaşam tarzının yanına işsizlik ve yoksulluk girince siyasetçi bundan çok iyi faydalanarak geçicide olsa seçmenin bu acil ihtiyaçlarını karşılayarak gönlünü kazandılar.
Daha doğrusu “nabza göre şerbet vererek” bu toplumdan oy istediler ve bunda da büyük başarı sağladılar.
Esasında oy veren seçmenin büyük çoğunluğunun en büyük sorunu işsizlik, yoksulluk ve gelir dağılımında yaşanan adaletsizliğin bir an önce giderilmesi sorunudur.
Bunun giderilmesi için de AKP de dâhil olmak üzere tüm siyasetçiler seçimlerde seçmenlerine yıllardır aynı sözü verdiler ama bu sorunun giderilmesi konusunda da bir türlü başarılı olamadılar.
Örneğin; gelir dağılımındaki adaletsizliği önleyecek olan vergi konusunu alalım.
Hiç dikkat ettiniz mi seçimi kazanan AKP de dâhil olmak üzere hiçbir parti yaptıkları propaganda konuşmalarında gelir dağılımında yaşanan bu adaletsizliğin giderilmesi için vergi reformuna gideceklerinden hiç bahsettiler mi? Herhalde hiç bahsetmediler.
Bu düzene göre kendini ayarlayan herhangi bir vergi mükellefine bakıyorsunuz ; “bir eli yağda bir eli balda” ama ödediği vergi bir asgari ücretlinin ödediği vergi kadar olduğunu görüyoruz.
İşte kamu yönetimince yeterli denetim yapılmayan toplumlarda vatandaşın ödediği vergi ile yaşadığı hayat arasında büyük farkın olduğu görülecektir.
Bu kez devlet vergi almak için de dolaylı vergilere yönelir. Örneğin akaryakıttan, tekel maddelerinden vb. alma yönüne gider ve büyük oranda da alır.
Esasında bu ekonomik düzen “zengini daha zengin fakiri de daha fakir eden” bir düzendir. Bu düzenin değiştirilmesi gerekir.
İşte seçimleri üçüncü kez kazanan AKP’ne bu düzenin değiştirilmesi konusunda büyük görevler
düşmektedir.
Örneğin ekonomik alanda ne gibi önlemler alacaklar?
-Özellikle çığ gibi büyüyen işsizlik ve yoksulluk önlenecek mi?
-Sıcak paraya dayalı bu ekonomik düzen devam edecek mi?
-Gelir dağılımında yaşanan adaletsizlik giderilecek mi?
-Az kazanandan az çok kazanandan çok vergi alınacak mı?
-Alınan vergilerin büyük çoğunluğu yine dolaylı vergilerden mi oluşacak?
-Cari açığın giderilmesi konusunda ne gibi önlemler alınacak?
-Özellikle devletin yaptığı harcamalarda azami tasarrufa giderilecek mi?
Bunun gibi onlarca soru insanın aklına geliyor.
Şimdi esas sorun seçimi kazanan AKP’nin; öyle yeni bir anayasa hazırlanması gibi konularla toplumu meşgul edecekleri yerde, yukarıda açıklanan bu gibi temel ekonomik sorunlara biran önce radikal çözüm önerileri getirilerek halk yığınlarının desteğini sağlamak olmalıdır.