Ülkücü gençler ülkenin geleceğidir!
Alanya Ülkü Ocağı Eğitim ve Kültür Vakfı Başkanı Abil Gündoğdu Mahmutlar’da gençlere yaptığı konuşmada, ‘Ülkücü Gençler Ülkenin Geleceğidir. Bunu eski ocak başkanlarımız olan Alanya MHP ilçe Başkanı Mustafa Türkdoğan ile Antalya İl Başkanı Mustafa Aksoy ile görüyoruz’dedi.
Alanya Ülkü Ocağı Eğitim ve Kültür Vakfı Başkanı Abil Gündoğdu ve yönetim kurulu üyeleri Mahmutlar MHP Mahalle Teşkilatını ziyaret ettiler. Mahmutlar MHP Mahalle Başkanı Mustafa Durusoy ve Mahmutlar MHP Mahalle yönetimi tarafından karşılanan Başkan Abil Gündoğdu ve Alanya Ülkü Ocağı yöneticileri Mahmutlar’daki gençlerin karşılamalarından memnun kaldılar. Mahmutlar MHP Teşkilatında hazır bulunan Mahmutlarlı gençlerle istişare toplantısı düzenleyen Başkan Abil Gündoğdu bir konuşma gerçekleştirdi.
BU GÜNÜN GENÇLERİ YARIN BİZİM YERİMİZDE OLACAKLAR
Başkan Abil Gündoğdu, “Biz daha küçük lise öğrencisiyken beraber ocakta görev yaptığımız, beraber tencereye kaşık salladığımız, arkadaşlarımız bugün Milliyetçi Hareket Partisinde görev almaları parti yönetiminde eski ocak başkanımız Mustafa Türkdoğan’ın ilçe başkanı olması, daha önceki Gazipaşa ülkü ocakları Başkanı Mustafa Aksoy Beyin il başkanı olarak görev alması, bize şunu gösteriyor Milliyetçi Ülkücü Hareket içerisinde yetişen nesiller bu hareketin geleceğine talip olduğunu çok net bir şekilde gösteriyor. Bazı partiler var özellikle isim vermekte fayda var Cumhuriyet Halk Partisindeki dinozorlar gibi koltukların üstünde son nefesine kadar kalabilen Allah’a şükür yok. Bugün genç arkadaşlarımız yarın bizim yerlerimizde olacaklar onlar yeni yetişmesi gereken nesiller için mücadele edecekler. Şimdi Alanya ülkü ocaklarında yaklaşık 2 ay önce görev değişikliği oldu. Milliyetçi Hareket Partisinin doğasında bunun adı bayrak yarışıdır. Biz bayrağı genel merkezde gerekli talimatlar doğrultusunda Alanya’da aldık. Koşturduğumuz yönetimimizle birlikte ülkü ocakları özellikle ülkemizin bu geçtiği sıkıntılı süreçte üstlendiği misyon gereği Alanya içindeki sorumluluğu Gazipaşa sınırında başlar Manavgat sınırında biter ve Konya sınırından Akdeniz sınırına kadar genç nerede varsa ülkü ocakları onların yanına gider. Burada kesin kararımız bu noktada yönetici arkadaşlarımızla mahallerimizde köylerimizde yaylalarımızda varlığını hissettirecek.
MİSYONUMUZ ÜLKÜCÜ OLARAK İFADE EDİLEN YELPAZEDEDİR
Şimdi Mahmutlar üzerinde şunu çok net ifade etmek isterim Milliyetçi ülkü kendilerini ülkücü olarak tanımlayan, kendilerini bu memleketin sorunlarıyla tanımlayan hasbaal gören kardeşlerimizin yoğun olduğu bir bölgede aşıyorsunuz. Bizde bunu yakinen takip ediyoruz. Tabi takdir edersiniz iş yerinde okulda sokakta kendilerini ülkücü olarak ifade edebilen milliyetçi olarak ifade edebilen ama bunun ocağı okulu yeri ifade noktası ülkü ocaklarının fiziki şartlarıdır. neden? Biz eğitim ve kültür vakfı olarak misyonumuz10-12 yaşlarındaki gençlerden de 60-70 yaşlarına kadar kendini ülkücü olarak ifade edebilen bir yelpazedir. Kendini doğru zamanlarda doğru bir şekilde ifade edebilecek bilgi yoğunluğu oluşturmaktır. Seminerlerimizde yaptığımız konferanslarımızda ülkü ocaklarının yayın evlerinin oluşturduğu kitaplarla ülkü ocaklarının her ay çıkardığı dergide ülkü ocakları gençlere yoğun bir çalışma programı sağlıyor. Alanya ölçeğinde de özellikle geçen sene bir takım hadiseler yaşandı bu bize tecrübe oluşturdu bu daha önce 90’lı yılların başlarında olmuştu.
Tabi biz yaşımız itibariyle bunlara vakıf değildik ama özellikle geçen 7 Haziran ve 1 Kasım seçimleri arasında siyasi karmaşa temelinde oluşan hadiselerin başlangıç noktası Alanya’dır. YAKMA YIKMA TÜRKLERİN TARİHİNDE YOK
Bunu da Milliyetçi Hareket Partisi Liderimiz Devlet Bahçeli gurup toplantısında ifade etti. Hassas bir bölgeyiz ekonomik olarak ayrılıkçı bu milleti bölmek üzerine hesap yapan uluslararası ittifaklara destek veren sermaye sahibi özellikle de Alanya’da bir takım unsurlar mevcut. Geçen sene vatandaşlarımızın gençlerimizin tahliye ettikleri dönemlerde gördük. Eğer daha organize daha eğitimli doğru tavırlı doğru yerde koyabilecek bir yapımız olsaydı o yakma yıkma işleri olmazdı. Şimdi yakma yıkma üzerinden talan etme üzerinden taşlama üzerinden Türk milletinin tarihinde bir örnek yok. Türk milleti tavrını çokdaha mantıklı akılcı ve delikanlıca ortaya koyabilmelidir.
AKILCI MANTIKLI TOPLUMA VE ŞEHİR EKONOMİSİNE ZARAR VERMEYEN BİR DÖNEM
Yer yakma işini güneydoğuda gördük tanık olduk. Geçen gün Alanya’da bu işlerde uzman diye tabir edebileceğimiz bir adliye çalışanının şu şekilde yönetici arkadaşlarımızda bunu gördü. Türk milletinin evlatları yer taşlama yer yakmak zorunda kalmadan onların koyacakları daha güzel tavırlar daha doğru metotlar mevcut. Belki bir takım zafiyetler olmuştur koordinatsözlükler olmuştur organize eksikliği olmuştur. Biz bu dönemde ülkü ocakları olarak yaptığımız bu tür faaliyetlerde Türk milletinin doğru tavrıyla 5 bin yıllık Türk tarihinde 1400 yıllık İslam tarihiyle yoğrulmuş olan bu milletin akılcı mantıklı topluma zarar vermeyen şehrin ekonomisine zarar vermeyen ama sonuç odaklı tavırlar sergileyebileceği bir dönem istiyoruz.
ÜLKÜCÜ OKUMALI, ÜLKÜCÜ İŞ KONUSUNDA EN İYİ OLMALI
Hepimiz yetiştirmek aile ve çocuklarımız varken eğitmek ve geleceği kazandırmak üzere gençlerimiz varken dağdaki it gelecek derdine düşmemiş kendini bir teröre teslim etmiş, gelecek kaygısı bulunmayan, arkasındakinin gazıyla köpeklik yapan adamlarla ülkücü genç kardeşlerimin karşı karşıya gelmemesi için ben elimden gelen her şeyi yaparım. Neden bir ülkücü okumalı bir ülkücü iş konusunda en iyi olmalı. Şöyle bir söz vardır bir ülkücü her şeyin en iyisini yapar çünkü bu memleketin öz evlatları bizleriz. Bu memleketin ana ağacı bizleriz. Bu memlekette birileri yataklarının altında saklanırken Ülkücü hareket tarihi boyunca gövdesini siper etmiştir. Önce tarihimizi iyi bileceğiz.
15TEMMUZ SADECE FETO’NUN DEĞİL, NATO’NUNDA BİR DARBE GİRİŞİMİYDİ
15 Temmuzda bir kalkışma oldu bizim 15 Temmuz öncesinde malum yapının destekleriyle sermaye destekleriyle malum medyanın onları televizyonda çıkartmalarıyla kamuoyu oluşturmalarıyla en zayıf düştüğümüz dönem olarak ifade edilen Mayıs Haziran Temmuzdur. Kamuoyunda bu şekilde algılanan bir dönemde darbe girişimi oldu. Ve bu darbe girişimi sadece Fethullah Gülen yapılanması değil NATO’nun bir darbe girişimiydi. Ama yine sokaklarda bu memleketi bozkurt yapan yine ülkücülerdi. Milliyetçi Ülkücü Hareket sokağa inmeseydi ülkücüler kendilerini siper etmeseydi sokaklarda bozkurt yaparak dolaşan insanlar olmasaydı bu darbe çok rahat başarılı olurdu. Örnek veriyorum başbakan tünele saklanmıştı, Cumhurbaşkanı nerde olduğu belli değildi, saat 9.45’de Milliyetçi Hareket Partisi Genel Merkezine geçen Devlet Bahçeli bey bütün ışıkları yaktı geleni vurun talimatı verdi”dedi.