UÇAN KAZ
Aslında o sesi hepiniz yakından tanıyorsunuz.
Hatta onlarca asır sonra bile “Susma sustukça sıra sana gelecek” dediği an, “evvett yaaa” dersiniz.
Ta yetmişlerden bu güne bir ses hiç mi değişmez ya da ses telleri filan biraz olsun çatallamaz mı insanda.
Hep gaz verir susma diye, susarsan sıra sana gelecekmiş, oysa sıra hep konuşana gelir, susanı konuşturmaya teşvik eden bu slogan hala yasak değil ki ona şaşırıyorum.
80 darbesiyle birlikte o ses bir süreliğine kısıldı.
Ortam konuşan olmadığı için gayet sakindi.
TV’DE çizgi filmler ve Müşerref Akay filan olurdu.
Ben en çok uçan kazı severdim.
Kazı kazan yoktu ama kazı izlerken mutluluk kazandığımı fark ederdim.
Başka diziler, programlar vardı lakin uçan kazın yeri bir başkaydı.
Bir çocuk kazın sırtına biniyor ve dünyayı dolaşıyordu.
O zamanlar böyle şimdiki gibi uçaklar havalimanları yoktu.
Hatta gaz bile yoktu, uçan kaz vardı.
Ekranın karşısında oturur dakikalarca onu izlerdim.
Kocaman delikanlıydım ama o film başladığında kendimi o hikayenin içinde bulurdum.
Bazen kaz olurdum bana binerlerdi, bazen onlara ben binerdim, film icabı.
Askeri darbe yılları, yasakların zirve yaptığı dönemler.
Demokrasi yok, insan hakları insana göre değişiyor.
Yöneticileri eleştirenler mamayı Mamak’ta yiyor.
N’pıcaksın, “Susma sustukça” diye bağıran o abla bile susmuş.
Neyse, o dönem bahçemizde kaz var mıydı hatırlamıyorum.
Ama Caponlar uçan kazı yapmıştı.
Pazarları iple çekerdim, ekranın karşısında suspus beklerdim.
Gerçi dışarı çıksan ne yapacaksın ki, sokaklardaki o temaşa vatanseverlik, sistem karşıtlığı ve onun karşı karşıtları susmuş.
Demek ki sıraları gelmiş.
En iyisi uçan kaz.
Geçtiğimiz gün yine o filmi koymuş TRT.
Canlarım ya, ne zaman sıkışsak Hızır gibi yetişiyorlar.
Marjinal bir kanalda haberleri izliyorum. Yine o çirkin ses çıktı sahneye “Susma sustukça sıra sana gelecek”
Sinirlendim, bastım tuşa, pat diye uçan kaz çıkmaz mı karşıma.
Tam 42 yıl öncesine döndüm bir anda.
Ama itiraf edeyim ben yaşlandım ama o kaz hala aynı duruyor.
Bu formunun formülü nedir diye çok merak ediyorum.
Ama olsun iyi ki varlar, kazlar olmasa nasıl uçardık ki değil mi?