ÜÇ KORNER BİR PENALTI

Sadece 5 büyük takımın yeni stadyumu için harcanan para miktarı 700 milyon doların üzerinde.
Süper ligde oynayan hemen her takımın stadyumu yenilendi.
Spora yapılan yatırımların tamamı ise dudak uçuklatacak rakamlara ulaştı.
Futbol tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de önemli bir sektör haline geldi.
İki marifetli ayağın fiyatı milyon dolarlarla konuşuluyor, teknik direktörlerin, yardımcılarının ve antrenörlerin fiyatları da hiç azımsanacak rakamlar değil.
Şampiyonadan ’Hiç’ puanla çıkan milli takımın eski teknik direktörünün aldığı aylık ücret 1 milyon 193 bin TL idi.
Bu para karşılığı 850 kişiyi asgari ücretle istediğiniz işte çalıştırabilirsiniz.
Kovulduğunda alacağı tazminatla da fabrika kurabilirsiniz, Hatta bu rakamlara 34 cumhurbaşkanı, 74 başbakan, 140 rektör, yüzlerce mühendis çalıştırabilirsiniz.
Milli Takımlar eski teknik direktörünün 1 aylık maaşıyla orta ölçekli bir tesis kurup aylık 40 kişiye ekmek kapısı da açabilirsiniz.
Yine eski direktörün 5+2 yıllık garantili sözleşme maliyeti 24.6 milyon Euro, bu rakamla ne gibi yatırımlar yapılır, kaç bin kişiye ekmek kapısı açılır siz düşünün.
Diyeceksiniz ki ”Futbola karşı mısın?” Elbette değilim, milyonlarca insanın zevk ve keyif aldığı bir sektöre karşı çıksam ne olur, çıkmasam ne olur?
Benim demem o ki, keyif ve zevk için bu kadar büyük paraların harcanması mantıklı değil. Hadi harcandı diyelim.
Sonucu, Alanya kadar nüfusu olan bir ülkeye ezile ezile yenilen bir takım olunca elbette sorguluyor insan.
80 milyonluk ülkenin kulüp takımlarına bakınca utanıyorum, 11 tane yabancı futbolcuyla sahaya çıkan takımlar var.
Sahada sadece hakemin Türk olduğu maçlar izlemek sizlerin de zoruna gitmiyor mu?
Demek ki bir şeyleri yanlış yapıyoruz, ne altyapımız var ne üst yapımız.
Milyarlarca doların döndüğü, çeşitli bahislerle toplumun büyük bir kesiminin esiri olduğu bu sektörün spordan çok ticarete döndüğünü, Milli Takımımızın içler acısı halinden anlıyoruz. Sponsor firmaların büyük kulüpler için harcadığı para bir havuzda toplanıp, tarımın ve hayvancılığın geliştirilmesi için harcansaydı eğer, yine Sırp futbolcu alırdık ama Sırp eti almak zorunda kalmazdık.
Antalyalı bir çiftçi Bakanın yüzüne vurdu bu gerçeği dedi ki “Biz, dilenmiyoruz.
Kimseden bir şey rica etmiyoruz; ama gerçekten elinizi vicdanınıza koyun, bir milli takımda Fatih Terim’in aldığı paranın 10’da 1’i kurtarır bizi”