TOPLUMUN HİPNOZ EDİLEREK YÖNETİLMESİ

Cumhuriyet Gazetesi’nde 25 Ağustos 2014 tarihinde yayımlanan Prof. Dr. Levent Sevinçok’un, “Kitlesel Hipnoz Ne Zaman Biter?” adlı makalesinde kitlelerin lidere desteği ve lider despotizimini örnekler vererek açıklıyordu.
Öncelikle hipnoz ne demektir?
Bunu açıklarsak hipnoz: Sözle, bakışla telkin yapılarak meydana getirilen bir çeşit uyku halidir.
Bu halde uyuyan kimse uyutanı etki ve telkinlerine açık, fakat dış dünyanın başka telkinlerine karşı kapalıdır.
Bu durumu kitlesel bazda düşünürsek, kendilerine olduklarından, temsil ettiklerinden farklı resimler gösterilen kitleler bu görüntülere inanarak, duyguları, düşünceleri ve davranış biçimleri otomatik hale gelir.
Otomatik olarak boyun eğme bir itaat başlamış ve devam etmektedir.
Daha doğrusu, “biat kültürü” o topluma yerleşmiştir.
Bu durumun ortaya çıkması için o toplumun bu durumlara nasıl geldiğine bakılması gerekir.
Günümüz koşullarında şayet o toplumda ekonomik yönden işsizlik, gelir dağılımında yaşanan adaletsizlik hat safhaya ulaşmışsa, ve toplumda tüketim ekonomisi uygulanıyorsa ve o toplumun büyük bir bölümünün yaşamak için sürekli artan borcunu borçla kapatıyorsa o toplumda bir kaos yaşanıyor demektir.
İşte bu gibi durumları çok iyi değerlendiren bazı despot liderler ortaya çıkarlar ve toplumu nabza göre şerbet vererek daha iyi yöneteceklerini açıklarlar.
Bunların örnekleri geçen yüzyılda Avrupa’da yaşanmıştı.
Örneğin, Hitler, Salazar, Franko, Mussolini vd. gibi diğer despot liderler toplumun en bunalımlı zamanlarında ortaya çıkmış ve toplumu sözüm ona daha iyi yöneteceklerini açıklamışlardı.
Bunlardan Hitler’in Propaganda Bakanı Joseph Geoebbels’in Alman halkını etkilemek için öne sürdüğü görüşleri tarihe geçecek nitelikte idi.
Bu görüşleri “Siyasette Makyavelizm” adlı makalemde açıklamıştım.
Bu görüşlerden bazılarını yinelersek,
-Amacımız doğruları söylemek değil, insanları etkilemektir.
-Birşeyi ne kadar uzun süre tekrarlarsanız insanlar ona o kadar fazla inanırlar.
-Yargı, devlet hayatının efendisi olamaz, devlet politikasının hzimetkarı olmalıdır.
-Bana vicdansız bir medya temin et, sana bilinçsiz bir halk sunayım.
-İstediğimizi biliyoruz, ve bildiğimizi de istiyoruz.
İşte bu görüşleri hipnoz edilerek benimseyen Alman halkı Hitler’in peşinden koşmuş, ancak sonucun ne olduğunu tarih kitapları yazmıştı.
Bir toplumun hipnoz edilerek yönetilmesi toplumla birlikte despot liderin tutum ve davranışlarına bağlıdır.
Şayet, o toplumun bireyleri çok konuşuyor, ancak az düşünüyorlarsa ve kutsal din ögesini o toplumu yönetenler sürekli gündemde tutuyorlarsa o toplumun hipnozdan kurtulması güçtür.
Verilen bu örnekleri çoğaltabiliriz.
Sonuç,
Bir toplumda despot liderlen ortaya çıkmasını önlemek için o toplumun ekonomik, siyasal ve toplumsal sorunlarını demokratik kuralları baz alarak bir plan dahilinde çözülmesi gerekir.
Çözülmediği takdirde, toplumu hipnoz eden daha çok despot liderler ortaya çıkar.