TAŞERONLAŞAN HİZMETLERİN ARTMASI-Ender Karaca

3 Ocak 2011 tarihli Cumhuriyet gazetesinde “Taşeronlaşma her yeri sardı” adı altında yayımlanan bir haber ülkemizde kamu hizmetlerinin taşeron şirketlerine verildiğini ve buralarda çalışan kişilerin en ağır şartlarda güvencesiz ve örgütsüz olarak çalıştırıldığını açıklıyordu.
DİSK Araştırma Enstitüsü’nün yaptığı araştırmaya göre taşeronlaşmanın özellikle son yıllarda hızla yayıldığını ve bu hızlı yayılmanın başta sağlık sektörü olmak üzere, eğitim, belediyeler, enerji gibi çok sayıda kamu kurum ve kuruluşlarında arttığını çeşitli örnekler vererek açıklıyordu.
Bu örneklerden biri de belediyeler olduğunu ve buralarda çalışanların yüzde 22’sinin taşeron firmalarda olduğunu vurguluyordu.
Öncelikle “taşeron” kelimesi üzerinde duralım.
Bu kelime Fransızca bir terim olup karşılığı da: büyük bir işin bir kısmını yaptırmayı, asıl üstenciden üzerine alan ikinci üstenci olarak tanımlanır.
Bu tanımı dikkate alarak kamu sektörü neden kendi yapacağı hizmetlere daha verimli olacağı için mi taşeron firmalara yaptırıyor?
Bu konu üzerinde acaba herhangi bir bilimsel araştırma yapıldı mı?
Yapıldıysa taşeron firmalarının yaptığı hizmetlerde “işgücü” verimliliği daha yüksek çıktığı için mi bu hizmetler giderek artan bir şekilde taşeron firmalarına yaptırılıyor?
Bu konuyu bilemeyiz ama bildiğimiz bir konu varsa, o da taşeron firmalarında çalışan kişilerin tüm güvencesi işverenin iki dudağı arasında olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz.
Esasında taşeronlaşmanın temel özelliği bir toplumda örgütsüz bir şekilde istihdam yaratmaktır.
Hatta bu konu üzerinde DİSK Araştırma Enstitüsü’nün sağlık konusu da dâhil edilerek yaptığı bir araştırmada;
Taşeron çalıştırmanın sağlıktaki hizmetlerin kalitesini ve niteliğini bozduğunu ve taşeronluğun anayasaya, yasalara ve insan onuruna aykırı olduğunu vurgulamıştır.
Bunun yanında yine aynı araştırmada taşeronlaşmanın bir amacının da kamu işçilerini yıldırmak ve istifaya zorlamak suretiyle yerine taşeronların sokulmasının istendiğini de açıklamışlardır.
Netice olarak diyebiliriz ki;
Taşeronların yaptığı hizmetteki temel amaç en az maliyetle daha fazla kar etmektir.
Ancak bu hizmet verilirken de çalışan kişiler, acaba örgütlü ve güvenceli olarak mı istihdam ediliyor.
İşte üzerinde durulacak ana konu budur.