SUÇLULUK DUYGUSU
Suçluluk duygusu, kişinin her hangi bir olay ya da durum karşısında kendini kabahatli, kötü hissetmesi durumudur.
Böyle bir duyguda kişi kendine içten içe kızar, öfkelenir, sürekli eleştirir.
Bu duygu insanın açıktan ya da gizli gizli canını acıtan bir duygudur.
Çoğu zaman kişi suçluluk duygusunu ayırt edemez. Bunun farkında bile değildir. Eğer içten içe kendine kızıp duruyorsa ve kızgınlığını kendine yönlendirmiş ise bu bir suçluluk duygusudur.
Bir örnekle açıklamak istiyorum; bir evlilikte ya da bir arkadaşlıkta ve ya iş ortaklığında sürekli fedakarlık yapan bir taraf var ise bu fedakarlığı yapan taraf değilde diğer alan taraf farkında olmadan içten içe suçluluk duyar. Aslında bu farkında olunmayan “gizli suçluluk” duygusudur. Eğer bu durumun farkında ise düzeltebilir. Eğer farkında değil ise sürekli alıcı konumda olduğu için içten içe suçluluğu devam eder.
Dikkat edilirse burada alan kişi farkında olmadan “gizli suçluluk” hissetmektedir.
Bunu davranışlarında değişik savunma şekilleriyle gösterebilir. Mesela veren taraftan sürekli kaçabilir. Agresif tepkiler gösterebilir. Duyarsız kalabilir. Daha farklı tepkiler verebilir.
Bu aslında fedakarlık yapan tarafa nasıl davranılacağını bilememe şeklidir.
Bir tartışma olduğu zamanda ilk giden ya da kopan tarafta ne hikmetse “alan” taraf olur. Veren taraf ise sızlanır durur; “ben ne kadar çok fedakarlık yaptım, bunu hak etmedim, çok çalıştım, saçımı süpürge ettim.” gibi
Bu durumda da “aleni suçluluk” vardır.
Fazla alan tarafta “gizli suçluluk” , fazla verenin ihtiyacı karşılanmazsa da “açıktan suçluluk” duygusu yaşamaktadır.
Bu durum karşısında kişi kızgınlığını gidermek için ya kendini ya da karşı tarafı cezalandırmak ister. Eleştirir veya canını acıtmak ister.
Hani Kuranı Kerim de “Başınıza bir sıkıntı geldiğinde bu kendi ellerinizle yaptıklarınızdandır.” der (Şura Suresi 30.ayet)
Oysa her şeyin kuralı olduğu gibi duyguları yönetmeninde bir kuralı vardır.
Duygularını Yöneten kendini yönetir, kendini Yöneten dünyayı yönetir.
Bunu sadece fark edip istemek yeterlidir.