SPOR YAŞ TANIMAZ

Sevgili okuyucularım,
Ben kendime her zaman, evlenince bende mi diğer tanıdığım kişiler gibi olup, her şeyi, çok sevdiğim sporu da bırakacak mıyım diye sormuşumdur. Hayır, böyle şeylerin yaşam tarzı olduğunu biliyor muydunuz, evlenince veya yaşlanınca kendimize ve sağlığımıza daha dikkat etmek gerektiğini ve hayat arkadaşımıza karşı büyük sorumluluğumuzun olduğu zaten kesin.
Beni alan aldı, artık kendime o kadar bakmama gerek yok diye hayata boş vermeyiniz.
Bahanelere sığınmayın, sporun yaşı yoktur
Hayatın yoğun temposunda birçoğumuz kendimize vakit ayırmayı unutuyoruz. Bedenimize iyi bakmanın ne kadar önemli olduğunun farkına varmıyoruz. Yıllar geçiyor, yaşlanıyoruz, sağlık sorunlarımız başlayınca “ah keşke” cümlelerinin ardı arkası kesilmiyor, değil mi? Bu yüzden ipleri baştan sağlam tutmalıyız ki sonradan pişmanlık halleri bizi sarmasın. Hepimiz biliyoruz, klasik ama çok gerçek bir deyimdir: “İşleyen demir, ışıldar.” Spor yapan beden de genç kalır, sağlıklı yaşar, enerjik olur daha neler neler…
Antrenmanınıza başlamadan önce, bugün ben hangi kas gruplarımı çalıştıracağım, diye kendinize sorun ve o kas gruplarına adapte olun. Antrenmanınızdan önce temel stretching egzersizlerini yapın, bu egzersizler eklemlerinizi, uygulayacağınız hareketlere hazırlamak, sakatlanma gibi istenmeyen durumları ortadan kaldırır. Canımızı sokakta bulmadık değil mi? Bu yüzden bedeninize özen gösterin.
Motivasyonunuzu arttıracak müzikler seçmek ve bunları antrenmanınızda birleştirmek performansınız için önemlidir. Spor salonunuzda sizden daha fit vücuda sahip olanlar bulunacaktır. Aman diyelim, hemen karamsarlaşıp pes etmeyin. Motivasyonunuzu düşürmeden antrenmanınıza ve beslenmenize odaklanıp daha iyisini yapabileceğinizi gösterin
Çok ağır kilolar ile daha az tekrar yaparak daha hacimli kaslar elde edebileceğiniz düşüncesini kafanızdan çıkartın, böyle bir fantezi yok.  Çok ağır kiloların altına girip kuyruğuna basılmış yavru kedi gibi bağırmak, daha güçlü olduğunuzu göstermez. Yapacağınız hareketlere konsantre olun ve hangi kas grubunu çalıştırdığınızı öğrenin ve ağırlık seviyenizi yavaş yavaş zamanlara yayarak arttırın, böylelikle antrenmanda alacağınız verim daha iyi olacaktır. Spor salonlarında yapılan birçok hatadan biri de, yeni başlayan bireylerin, ben biliyorum zaten bu hareketi antrenörlere ne gerek var, gibi tipik Türk modunda söylemlerde bulunup antrenörüne danışmadan bilinçsizce spor yapması. Unutmayın ki, antrenörleriniz sizlere yardımcı olmak için var, soru sormaktan ve öğrenmekten çekinmeyin, tabi Türk damarınız tutmazsa. Antrönörler, fantezilerinizi içeren anılarınızdan çok, uzman oldukları konular hakkında soru bekliyorlar aslında. Bugün canım spora gitmek istemiyor, tabi canım ne gerek var, değil mi? Aman bugün yorgunum, zaten gitmesem ne olacak, sanki dünyanın sonu mu? Evet sonu. Bu tarz soruları kendi kendinize sorduğunuz zaman tabi ki bu cevapları alamazsınız. O yüzden ne yapıyoruz, antrenmanlarımızı uzun periyotlara bölerek düzenli ve istikrarlı bir şekilde devam ediyoruz.
Spor salonunda birçok kişiyle bir arada bulunduğunuzdan bireysel temizliğinize önem vermeniz önemli, ben zaten temizim, gibi mırıldanmaları duyar gibiyim. Şunu unutmamakta fayda var: Sizin kullandığınız egzersiz aletlerini sizlerden sonra birçok kişinin kullanacağını unutmayın. Spor salonuna havlu almadan gitmeyin, evde dantelsiz havlu arayıp da bulamayınca spora gitmemek gibi bir yanlışa da düşmeyin.
Hepinize spor, sağlık, huzur ve mutluluk dolu günler dileklerimle.