SOYGUN VAR!
Geçen haftaki köşemdeki Meclis üyeleri ile ilgili yazmış olduğum yazımdan dolayı tebrik telefonları ve mesajları aldığımı belirtmek isterim. “Az bile yazmışsın” diyenlerin sayısı azımsanmayacak kadar çoğunluktaydı.
Önce şunu belirtmeliyim; Belediye Meclis üyelerini kötüleyerek, eleştirmek istemedim. Beni zaten hiçbir Meclis üyesi arayarak tenkit bile etmedi. Çünkü yazılanlar gün gibi ortada. Burada Meclis üyelerini iyi niyetle uyarmak istedim. Sanırım, Meclis üyelerimiz buradan kendilerine bir pay almışlardır.
Şunu bir daha belirtmek istiyorum; Meclis üyesinin Mahmutlar Belediyesi’ndeki görevi Mahmutlar halkını temsil etmesidir. Mahmutlar halkının menfaati için kararlar veren bir vekildir. Eğer halktan almış olduğun oyların vebalinin hakkını mecliste veremiyorsan, vebal altında kalmışsın demektir. Sırf kendi çıkarların ve kendi menfaatlerin için sesini çıkaramıyorsan, pısırık kalmışsan, sen o oturduğun koltuğu hak etmiyorsun demektir.
Sen bir meclis üyesi olarak koltuktan güç alıyorsan, senin mevkiin tartışılır. Eğer sen o koltuktan güç almıyorsan, o koltuğa güç veriyorsan o zaman güçlü bir meclis üyesi olduğunu ispat edebilirsin. Sen diye yazıyorum, çünkü üzerine alan alsın, üzerine almayan meclisteki görevini yapıyor demektir. Mahmutlar Belediyesi’ndeki tüm meclis toplantılarına uzun yıllardır katılan bir gazeteci olarak gözlemlerimi biraz aktarmak istiyorum size…
Önce şunu belirtmeliyim; Üniversite ve fakülte okumuş meclis üyeleri en fazla bu dönemde görev yapıyor. Aralarında ilkokul, ortaokul ve lise mezunları da var. Ama inanın hiçbirini tahsillerinden dolayı ayrı yere koyamıyorum, hatta meclis üyelik görevini en iyi hakkıyla yapan ilkokul mezunları diyebilirim.
“Siyasetin mektebi yok” deriz, ama siyasetin mektebi olmalı mutlaka. Sadece “şu adamın oy potansiyeli çok” diye meclis üyesi seçersek, bu belde daha çok şeylere gebe olur, bunu bilmeliyiz.
Belediye çaktırmadan soyuluyor, bizim meclis üyeleri sadece seyirci kalıyor. Mesela geçen hafta dikkatinizden inşallah kaçmamıştır.
Mahmutlar’da yayımlanan bir bültende iki sayfa ilan, bu ilanlar Mahmutlar Belediyesi’ne ait. İlanın birinde “Cumartesi günü Cumartesi pazarında verilecek olan konser ilanı” diğeri ise “Cumartesi günü Cumartesi pazarının konserden dolayı Salı pazarında” açılacak olması.
Önce bu ilanı Belediye’den kim verdi? Onun araştırmasını, “Bu beldeyi koruyorum” diyen Meclis üyeleri araştırmalı ve hesap sormalı. Hiç çaktırmadan paranın nasıl aklandığının açık seçik bir örneğidir bu.
Salı pazarında açılacak olan Cumartesi pazarı, Belediye hopörlerinden duyurulabilinir halkımıza, hem de hiç ücret ödenmeden. Gazetede haber olarak yayımlanabilir, üstüne üstlük konser için bu ilana ne gerek var anlayamadım. Meclis üyeleri, “Mahmutlar’ın menfaatini koruyoruz” diyorlarsa bu gibi konuları gündeme getirip, soyguna ‘dur’ demelidirler.
Zannetmeyin ki, iktidar veya muhalefet meclis üyelerini ayırıyorum, benim siyasetle işim olmaz, olmayacakta görevim olan işimi yapıyorum. Eğer bunları görüp yazamıyorsam benimde bu işi savsakladığım anlamına gelmez mi?
Hiç kimse, “Ali Çelik ilkokul mezunu, biz üniversite mezunuyuz, fakülte mezunuyuz” diyerek övünmesin. Ali Çelik Belediye Başkanı olarak, Üniversite mezunu birini sus, bus edebiliyorsa, ben ne yapayım, senin üniversite mezunluğunu. Devede de boy var ama önünden çeken eşek değil mi?
Tüm meclis üyelerinin, akıllarını başlarına almaları gerek. Bu memlekete hizmet borcunuz var. Buradaki eğriye eğri, doğruya doğru diyemiyorsan, benim buradaki işim ne diyebilmeli bir meclis üyesi. Fakat satranç oyunundaki bir piyonum diyorsan o zaman diyecek hiçbir şey yok.