Siyasetin İçinden
“ Çadır yok. Allah bu millete acısın ”
“ Van depremi deprem olsa, çadırımız yok. Deprem olmaması için dua ediyorum”. Hüseyin Çelik- Sayın bakanımız.
Artık konunun ne zaman değişeceğini milletimiz öğrendi. Şimdi sırada Dersim olayı var. Bütün mesele Atatürk Cumhuriyet, Laik düzen bir hafta sonra yeni dizi ortaya çıkar. Ne gariptir ki, her konuşma CHP’sini Lüzumsuz hareketlendiriyor. Karşılıklı sataşmalar, sonsuz dedikodular, insan bıkkınlık veriyor. Yalan mı?
BASIN
Bir insanın bilgisi ve genel kültürü hiç yoksa kendisine hoş görünmek gibi bir aşağılık duygusu içinde, çevresinde bazı bilgileri toplayıp, topluma dağıtması O memlekete zarar verir. İşte O bilgisiz kimsenin ancak gidişiyle, kendisi ve etrafı rahat edebilir.
BASIN
Geçmişte, Ramazan da, kan dökülmez derlermiş, PKK’lıların imanı yok. İki PKK’lı yan yana durup, dağda yanında silahlı ile namazı alay edenleri gören, bilen var mı? Ramazan diye PKK’nın bir derdi de yok. Amacı pusu kurmak, öldürmektir. Planlı bir mücadelenin hala şar olduğunu bilenler yok. Ama Şehit Çok var.
BASIN
Apo, “ Beni serbest bırakın veya ev hapsi verin ama şartlarım düzenlendikçe, akan kan durmaz.” Sözü bir suçtur. Bu demeçler devam edecek mi?
“ Mutlaka özgür olmalıyım derken” de,
“PKK, silah bırakması için devletin de silah bırakması; bu husus Başbakan resmen ilan etmeli.”
Diyecek kadar da kendisini güçlü sanıyor.
Ah… Yok mu avukatlar? yüz buldular.
Anayasa bizim istediğimiz gibi değiştirmeli. Yeni Anayasa ile iki uluslu, iki bölgeli bir devlet kurulmalı. Tüm bunlar, ( İsteklerim ) gerçekleştirilmeli” der. Apo, Vatanının bir parçasını böl, bana ver demek istiyor.
Dört madde ile talep ve tehditleri bunlar, apo bu gücü kimden, kimlerden alıyor?
Aptallığın alemi yok, terör müzakere değil, mücadele ister.
BASIN
Herkes evini kaya üzerine kuran akıllı adam benzer. ( yağmur yağar, seller yeller eser saldırır ama ev yıkılmaz.)
BASIN
Bir şahsın bilgisi ve genel kültürü olmadığı için, gelişi güzel nutuk atması da doğaldır.
Hz. İsa
DİKKATÖRLÜK
Bütün siyasi yetkileri kendine toplamış bulunan kimsedir;
Bu konudaki harekete zorbalıkla olur denilir. Çok partili milletlerin % 70’ni cahil olan bir toplum her zaman çalkantılar içinde yüzer. Siyaset dünyamız dedikodularla besleniyor. Dinin sömürgesine fırsat verdiği anda, Tarikatlar, cemaatler, gizli, sinsi medreseler, cinci hocalar gibiler ile türbeler dolup taşar. Ümmetçilik hartlar, dinciler hükümeti ve vekilleri diledikleri gibi yönlendirirler. Böyle bir tutumu, toplumda görürseniz, biliniz ki, geleceğin aydınlık olacağını düşünemezsiniz. Cumhuriyetin sadece adı kalır.
Bu istenmeyen ortama cahillerin çoğalmasıyla geldik. Burada siyasetçilerin etkisini unutmamalıyız. Türkiye’miz, dini ve Müslümanlığı bilmeyenlerin çoğunluğundandır. Sulatan Hamit’in devrini yaşıyoruz. Bilgili olmak, kültürlü olmak, okumakla olur. Ders kitaplarıyla bilgi edinilemez. Marmara, Van depremleri yaşanır. Allah korusun depremi yaşadım. 18-20 bin kadar vatandaşımız canından oldu. Kader değil, bilgisizliğin neticesidir. Vekiller arasında, itme, kakma, bazen de dayak da oluyor. Bu demokrasimizin şaka tarafı, sineye çekeceğiz.
Esen kalınız