Sevginin Mucizesi
Testis kanseri için gittiği hastanede sol ve sağ akciğerlerinde tümör belirlenen, tedavi olduğunu düşündüğü anda beyninde tümer saptanan Mazlum Sarıarslan, umutların tükendiği anda eşinin aşkıyla hayata sımsıkı sarılarak geçirdiği 4 büyük ameliyat sonrası sağlığına kavuştu.
Sarıarslan (42) 2005 yılında bisikletten düştükten sonra kasıklarındaki ağrı şikayetiyle gittiği hastanede testis kanseri olduğunu öğrendi. Kemoterapi tedavisi ile kanserden kurtulan Sarıarslan’ın kontrolleri sırasında, sol ve sağ akciğerlerinde tümör belirlendi. Akdeniz Üniversitesi Hastanesine başvuran ve önce sol, 2 ay sonra da sağ akciğerinden ameliyat edilerek tümörden kurtulan Sarıarslan, 1 yıl tedavi için kaldığı hastaneden taburcu edildi.
BEYNİNDE TÜMÖR SAPTANDI
Kanseri yendiği umuduyla evine giden Mazlum Sarıarslan, 3 ay sonra geçirdiği felç sonucu yatağa bağımlı hale geldi. Akdeniz Üniversitesi Hastanesine götürülen Sarıarslan’ın beyninde tümör saptandı, felcin de buna bağlı geliştiği anlaşıldı.
Yeniden kemoterapi tedavisi görmeye başlayan Sarıarslan, yaşama dair umudunun kalmadığı dönemde 4’üncü büyük ameliyatını geçirdi. Beynindeki tümör alınan Sarıarslan, 6 ay boyunca fizik tedavi görerek iyileşti. 2 yılda 4 büyük ameliyat geçiren ve kanserin 3 çeşidini yaşayan Sarıarslan, hayatın kendisi için bittiğini düşündüğü dönemlerde eşinin sevgisi sayesinde hayata sımsıkı sarılarak sağlığına kavuştu.
‘SEVGİMİZİN GÜCÜ BENİ AYAKTA TUTTU’
Kanserle mücadelesinden zaferle ayrılan Sarıarslan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, hastalığı döneminde en büyük desteği eşinden gördüğünü vurguladı. Yoğun bakımda kaldığını, umutsuzluğa kapıldığını ancak bir an bile eşinin kendisini yalnız bırakmadığını dile getiren Sarıarslan, “Herkes benden umudunu kesmişti, ben bile ama eşim hiç vazgeçmedi. Beni mücadele etmeye zorladı. Sevgimizin gücü beni ayakta tuttu. Bugün yaşıyorsam bunu önce Allah’a, sonra zor günlerimde bir an bile olsun güler yüzünü esirgemeyen eşime borçluyum” dedi.
HALİNDEN HİÇBİR ZAMAN ŞİKAYETÇİ OLMADI
Kanser hastalarının tedavi sürecinde en fazla morale ihtiyaç duyduklarını dile vurgulayan Sarıarslan, arkadaşlarının da bu dönemde kendisini yalnız bırakmadıklarını kaydetti. Sarıarslan, halinden hiçbir zaman şikayetçi olmadığını, yoğun bakımda bile ağzından duayı eksik etmediğini belirtti.
‘HERŞEYİ KAFANIZA TAKARSANIZ HASTLIĞI YENEMEZSİNİZ’
Kanser hastalarına, hastalıklarını kafalarında çok fazla büyütmemelerini öneren Sarıarslan, “Kanser kelimesi insanları korkutuyor ama bu hastalıkla tedavide hayatı gırgıra almak gerekiyor. Her şeyi kafaya takarsanız hastalığı yenemezsiniz. Hayatın her şeye rağmen devam ettiğini düşünün ve sevdiklerinize sımsıkı sarılın. 16 yıllık evliyim ve 16 yaşında oğlumuz var. Kanserle mücadelede ilacımız, aşkımız oldu” diye konuştu.
BİZ MUCİZEYİ YAŞADIK
Mazlum Sarıarslan’ın hastalığının her aşamasında yanında olan eşi Yasemin Sarıarslan ise eşinin testis kanseri olduğunu öğrendiklerinde dünyalarının karardığını söyledi.
Hastalığın tedavisi için araştırma yaptıklarını, ardından tedaviye başladıklarını anlatan Sarıarslan, “Testis kanseri için tedavi olurken tümörün akciğerlere sıçradığını öğrendik. Hastaneden çıkmak için gün sayarken başka bir kanser vakasıyla yeniden yıkıldık. Bu kez doktorlar tümörün tüm vücudu etkilediğini söyleyip ümitsiz konuştular” ifadesini kullandı.
Eşinin beyninde de tümör olduğunu öğrenince mücadele edecek güçlerinin kalmadığını dile getiren Sarıarslan, Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Onkoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hakan Bozcuk’a başvurduklarını, Bozcuk’un kendilerine umutsuzluğa kapılmamaları yönünde tavsiyede bulunduğunu kaydetti.
Eşi bir hastalığı atlattıkça bir başka kanser türünün ortaya çıktığını ifade eden Sarıarslan, şunları söyledi:
“Bir kanseri yeniyoruz, karşımıza başka bir tür çıkıyor. Büyük mücadelelerle onu da yeniyoruz, bu kez daha ağır bir vakayla karşılaşıyoruz. Eşim 2 yılda 3 önemli kanser türüyle mücadele etti, çok şükür bugün aramızda. Açıkçası biz mucizeyi yaşadık.”
BU DÖNEMDE SEVGİ ÇOK ÖNEMLİ
Kelimelerle anlatılamayacak kadar zor günler yaşadıklarını vurgulayan Sarıarslan, eşini bir an olsun yalnız bırakmadığını belirtti. Eşine her zaman güçlü görünmeye, güler yüzlü davranmaya çalıştığını söyleyen Sarıarslan, Allah inancını ve arkadaşların desteğini hiçbir zaman kaybetmediklerini ifade etti.
Eşinin hayat dolu bir insan olduğunu, hastanede tedavi gördüğü sırada bile diğer hastaların yanına giderek onlara moral verdiğini anlatan Sarıarslan, “Kanser ürkütücü bir hastalık ama bulaşıcı değil. Ne olursa olsun hastanızı yalnız bırakmayın. Bu dönemde sevgi çok önemli bir unsur” dedi.